Öne Çıkan Notos - Sayı 79 kitaplarını, öne çıkan Notos - Sayı 79 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Notos - Sayı 79 yazarlarını, öne çıkan Notos - Sayı 79 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Notos bu sayısında Yokulkenin YokYazarlari alt başlığında Edebiyatımızın en büyük kuvveti, Godot' yu Beklerken'in yazarı Samuel Beckett konu alıyor... yazılarıyla Armağan Ekici, Meltem Gurle, Dermot Moran ve Begüm Tuğla destekliyor....Maalesef bu sayıda dikkatimi çeken bir öykü çıkmadı, keyifle okuyunuz...
Notos - Sayı 79Notos Dergisi · Notos Öykü Dergisi · 202017 okunma
zamanı “içsel” ve “dışsal” olarak iki-
ye ayırırken dışsal zamanı “bilimsel
nedenselliğe”, içsel zamanı ise bire-
yin alımlamaları etrafında şekille-
nen “deneyimsel öznelliğe” dayandı-
rır.14 Bu bağlamda Sıradan Kadınlar
Düşü’ne baktığımızda Belacqua’nın
döngüsel zihninde “şimdiki” zama-
nın önemi büyüktür, çünkü alımla-
ma süreci şimdiki zamana, ânın ken-
disine aittir. Geri kalan anlar ya hatıra
ya hayaldir. Hatıra ve hayal zihinde
aynı odalardan çağırıldığından ara-
larında bir fark olduğu söylenemez.
Ancak geçmiş ve gelecek olmadan
şimdinin olması da mümkün değil-
dir. O halde Belacqua’nın şimdiki za-
manda deneyimlediği nesneler dün-
yasını veya öznel gerçekliğini alımla-
ma süreci, geçmiş zamanla bağlantılı
ve gelecek zamana yön verecek bi-
çimde, birbiri karşısına yerleştirilmiş
Beckett’in sanat ve di-
lin başarısızlığını mercek altına al-
dığı poetik ve dramatik arayışı ister
Wittgenstein’ın Tractus’ta ilan ettiği
“üzerine konuşulamıyorsa, susulma-
lı” sözüne, ister Heidegger’in Varlık
ve Zaman’da gayrisahih boş konuş-
manın başarısızlıkları üzerine dü-
şüncelerine ya da ister dilin oriji-
ninin olmadığı ve hiçbir şeye işaret
edemediği yönündeki postmodern
düşüncelere olsun, onu çağdaş fel-
sefeye alabildiğine yakınlaştırır. Ke-
limeler bir şeye nasıl işaret eder? Dil
dünyaya nasıl çengel atar? Beckett’in
sanatı aynı zamanda anlamı eksik-
siz ifade etme hamlesini dışlar ve
engeller. Söylemeye, adlandırmaya,
anlamın üzerine kelime giydirmeye
duyulan kaçınılmaz ihtiyacın da far-
kındadır. Tam da “söylemeye gerek
yok” tabirinin üzerine kurar kelime
oyununu.
Godot'u Beklerken' anlatının bütünlüğü yoktur.Cunku zaten konusu böyle bir bütünlüğün olmayışıdır. Bir eylemi anlatamaz,çünkü zaten eylemsiz bir dünyayı resmeder.