Halkın toplumdaki yeri, hele Ortaçağ'da bir çocuğun ailedeki yerine benzer. Halk da çocuk kadar cahil, kafaca ve zekâca onun kadar gelişmemiş hâldedir. Halk da tıpkı çocuk gibi merhamet nedir, bilmez.
“Ben gözyaşı dökerken seyirci kaldın. Ama bu yaşlar bir volkanın lavları gibidir, biliyor musun bunu?
Nefret edilen insanın hiçbir hali merhamet uyandırmazmış derlerdi de inanmazdım. “