Bir insan çok zor zamanlar içerisinde,büyük bir sabırla bir vatanın savaşını,kurtuluşunu,kuruluşunu ve ilerlemesini sağlasın;bunları derleyip Nutuk olarak gelecek nesilin evlatlarına armağan etsin ve yazdığı Nutuk’un son satırlarında bile kadın haklarından ve medeni kanun gibi uygar görüşleri söylesin.Bir ulusa 15 yılda,400 yılda yapılamayan işleri yapıp hakettiğimiz uygar devlet modeliyle şereflendirsin.
Ben Gazi Paşamızın bu kadar sabırlı bir insan olduğunu Nutuk okuduktan sonra öğrendim.Anadoluya geçtikten sonra İstanbul hükümetinin olağanüstü ihanet telgrafları,Çerkez Ethem ve yardakçıları gibi cahil,bunamış soytarıların hareketleri,Refet paşa gibi beceriksiz,korkak paşaların varlığı,Kazım paşa gibi sadık olmayan dostluklar,Rauf bey ve arkadaşlarının Atatürk’ü kıskanma krizleri,kişisel hırsları karşısında ulusu alaşağı etme durumları,din fetvalarıyla parti kurup Anadolu halkını kandırmaya çalışmaları.
Aslında Nutuk’u okuduktan sonra günümüz Türkiyesinde hiç birşeyin değişmediğini,gerçek anlamda ilerleme yaşamadığımızı,o zamanın gerçek insanları sanki günümüzde yaşamaya devam ediyor gibi.Atatürk’de ileri görüşlülüğü ile bunun farkında olup Nutuk’un son satırında gençliğe hitabe bırakmış olmalı.
Ulusal bağımsızlığımız uğruna hiçbir haine,düşmana fırsat vermeyiz.
Muhtaç olduğumuz güç,damarlarımızdaki soylu kanda mevcut.