Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gazi Mustafa Kemal tarafından 1927

Nutuk

Mustafa Kemal Atatürk

Nutuk Sözleri ve Alıntıları

Nutuk sözleri ve alıntılarını, Nutuk kitap alıntılarını, Nutuk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"
Sayfa 755Kitabı okudu
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
20 Ekim 1927 - "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet"
Reklam
"Turk milletinin kalbinden, vicdanından sanih ve mülhem olan en esaslı, en bariz arzu ve iman ma'lům olmuştu: Kurtuluş!.."
Sayfa 319Kitabı okudu
Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzet-i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür.Boyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır.
Kara Vasıf Bey'e 7 Teşrinisani [Kasım] 1919 da süratle Sıvas'a gelmesini yazdım. Kara Vasıf Bey, yine aynı meseleye dair gönderdiği 19 Teşrinisani [Kasım] 1919 tarihli şifresinde uzun fikirlerine dayandırdığı muhakeme ve mantığını şu cümlede özetliyordu: " Kuvayi Milliye ile hemfikir olan Meclis , Padişah'a karşı düşmanlığını ilan eylerse, Anadolu kimin arkasından gider? ! .. Kuvayi Milliye'ye mi tabi olsun?!.. Meclisi Anadolu'da toplamak fikrinden feragat bir vatan borcudur. .. " (Vesika: 1 84).
"Her şeyden evvel, memlekette, milletin mevcudiyet ve iradesini ortaya çıkarmak ve bunu sarsılmaz bir tarzda, Milli Meclis'te temsil etmek lazımdır. Bu da, memlekette milli bir mefkure etrafında kuvvetli bir teşkilat yapmak ve bu teşkilata dayalı , Meclis'te bir grup bulundurmakla mümkündür. En nüfuzlu zevatın gayesi bu olmalıdır. Halbuki, şimdiye kadar görüldüğüne göre, asıl olan bu yöne ehemmiyet verilmeksizin, az çok kendinde liyakat görenler, hemen hükümete geçmek hevesine, hırsına kapılıyorlar. Bu gibi insanların teşkil ettiği hükümetlerin dayanakları, milli teşkilata bağlı , Meclis'te kuvvetli bir grup olamayınca, yalnız saltanat ve hilafet makamı kalıyor. Bu yüzden, milli meclisler, milli şeref ve kudreti temsil edemiyor, milli arzu tecelli edemiyor ve icapları tatbik olunamıyor. Dolayısıyla bizim için ilk ve en esaslı prensip, evvela memlekette milli teşkilatı vücuda getirmek, sonra da bu teşkilattan kuvvet alan bir grubun başında Meclis'te çalışmak olmalıdır. Hükümet teşkiline veya teşekkül edecek herhangi bir hükümete dahil olmaya kalkışmakta fayda yoktur. Çünkü bu mahiyette bir hükümet, vatana ve millete hiçbir esaslı hizmet yapamadan, hemen düşmeye veyahut Padişah'a dayanarak Meclis'e karşı ve dolayısıyla millete karşı vaziyet almaya mecbur olacaktır ki, birincisinde istikrarsızlık gibi büyük bir sakınca sürüp gidecek; ikincisinde de milli hakimiyetin giderek yok hükmüne getirilmesine hizmet edilmiş olacaktır."
Reklam
"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"
Sayfa 755Kitabı okudu
Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzeti nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsa elvâdır. Binâenaleyh, ya istiklâl ya ölüm!
" ... Muvaffakiyet... Hükümetin telkinlerine uymakla, memleket menfaatlarına zararlı hareketlerden kaçınmakla hasıl olacağından, hemen merkeze ve bağlı yerlere bu dairede tavsiyelerde bulununuz."
Efendiler, yabancıların İstanbul'da tecavüzleri artırarak nazır veya mebuslardan bazılarını tutuklamaya başlamaları ihtimalinden dolayı, karşılık olmak üzere, Anadolu'da bulunan yabancı subayların tutuklanmasına karar verdim.
Reklam
Türkün haysiyet ve izzet-i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır! Binaenaleyh, ya istiklal ya ölüm! İşte halas-ı hakiki isteyenlerin parolası bu olacaktı. Bir an için bu kararın tatbikatında adem-i muvaffakiyete düçar olunacağını farz edelim! Ne olacaktı? Esaret! Peki efendim. Diğer kararlara mutavaat halinde netice bunun aynı değil miydi?
Millet ve ordu, padişah ve halifenin hıyanetinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği dini ve an'anevi rabıtalarla mu'tl ve sadık. Millet ve ordu çare-i halas düşünürken bu mevrus itiyadın sevkiyle kendinden evvel makam-ı mualla-yı hilafet ve saltanatın halas ve masuniyetini düşünüyor. Halife ve padişahsız halasın manasını anlamak istidadında değil.. Bu akideye muhalif rey ve ictihad izhar edeceklerin vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain, merdud olur..
Efendiler, bizim çehremiz her zaman temiz ve pak idi ve daima temiz ve pak kalacaktır. Çehresi çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar, bizim vatanperverâne, vicdanperverâne ve namuskârâne harekâtımızı hasîs ve çirkin ihtirâsları yüzünden, çirkin göstermeye kalkışanlardır.
Sayfa 743
19 Mayıs
1919 senesi Mayısının 19 uncu günü Samsuna çıktım.
Sayfa 1 - Milli Eğitim Basımevi / 1970 / Cilt - 1 / 10. Basılış
İnsaf ve Merhamet Dilenmekle Millet İşleri Devlet İşleri Görülemez
“İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti Türkiye’nin gelecekteki çocukları, bunu bir an akıllarından çıkarmamalıdırlar."
Sayfa 410Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.