Tanrı'ya binlerce şükredelim ki, milletimiz, ruhundaki kahramanlık azmiyle, tarih boyunca sürüp gelen hayat ve varlığını, hiçbir zaman ne kaderin akışına ne de böyle cellatça hükümlere kurban etmeyecektir.
Efendiler Başkomutan Savaşı'nın sonuna kadar her gün büyük başarılarla gelişen hücumumuzu, resmî bildirirlerde pek önemsiz hareketlerden ibaret gösteriyorduk. Maksadımız durumu mümkün olduğu kadar dünyadan gizlemekti. Çünkü düşman ordusunu tamamen yok edeceğimizden emindik. Bunu anlayıp, düşman ordusunu felaketten kurtarmak isteyeceklerin yeni girişimlerine meydan vermemeyi uygun görmüştük. Gerçekten, bizim hareketimizi sezdikleri zaman ve hücumumuzun arkasından bize başvuranlar olmuştur. (...)
Suçsuz halka 5 vakit namazdan başka geceleri de çokça namaz kılmayı söyleyip öğütleyen adam belki de yaşamı boyunca hiç namaz kılmamış olan bir siyasacı olursa bu davranışı gereği anlaşılmaz olur mu?
Hükümet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad, bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin."