Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali Gönderileri
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali kitaplarını, Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali sözleri ve alıntılarını, Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali yazarlarını, Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fâtır 42-43) Ve onlar, var güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi ki, kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse, kesinlikle önderli toplumların her birinden daha doğru yolda olacaklardı. Buna rağmen ne zaman ki kendilerine bir uyarıcı geldi, bu, yeryüzünde bir kibirlenme ve kötülük düzeni yönünden onların sadece nefretlerini artırdı. Hâlbuki kötü düzen ancak kendi düzenbazını çepeçevre kuşatır. O hâlde öncekilerin kanunundan/onlara uygulanandan başka ne gözetiyorlar? Onun için sen, Allah'ın uygulamasında asla bir değişme bulamazsın. Sen, Allah'ın uygulamasında asla bir başkalaşma da bulamazsın.
Nüzul Sırasına Göre Necm Necm Kur'an'ın Türkçe Meali Kuran-ı Kerim'in gayet açık olduğunu, tefsirine ihtiyaç olmadığını ve Kuran-ı Kerim 'in tesirinin yine Kuran-ı Kerim olduğunu söyleyen Hakkı Yılmaz'ın emeklerine sağlık.
1,2,3,4) De ki: "O Rabb, bir tek olan Allah'tır, Samed olan Allah'tır, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'na; sadece O'na denk olmamıştır."
Sad 35 "Ey Rabbim! Beni koru/bana maddî ve manevî pislik bulaştırma ve bana, benden sonra hiç kimseye yaraşmayan bir mülk hibe et/bağışla! Şüphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/bağışlayansın"
A’lâ 14-15-16-17) Arınan, Rabbinin adını anıp da salât eden; mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışan kimse kesinlikle kendini kurtarmıştır. Fakat siz şu basit dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret daha hayırlı ve devamlı kalıcıdır.
Araf 156-157) Allah diyor ki: "Benim azabım var; onu dilediğime dokundururum, rahmetim de var; o ise her şeyi kuşatmıştır. Onu da özellikle Allah'ın koruması altına girenlere, zekatını; Allah'ın dininin yayılması, ayakta tutulması, salâtın ikame edilebilmesi için müminlerin iman borcu; kulluk görevi olarak içtenlikle verdiği vergiyi verenlere ve âyetlerimize inananlara; kendilerine iyiyi emreden ve onları kötülüklerden alıkoyan, temiz ve hoş şeyleri kendilerine serbestleştiren, kirli, pis ve kötü şeyleri de üzerlerine yasaklayan, sırtlarından ağır yükleri, üzerlerindeki bağları ve zincirleri indiren, yanlarındaki Tevrât ve İncîl'de yazılmış bulacakları Anakentli/Mekkeli Peygamber, o Elçi'ye uyan kimselere yazacağım. O hâlde, O'na iman eden, O'na kuvvetle saygı gösteren, O'na yardımcı olan ve O'nun ile birlikte indirilen nûru izleyen kimseler var ya, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."
Sâd 67-68-69-70) De ki: "O; Kur'an, çok büyük, önemli bir haberdir. Siz ondan mesafeli duruyorsunuz. Onlar birbirleriyle tartışırken, benim en üstün şeylerin doldurulduğu depoya; Kur'ân'a dair bir bilgim yok idi. Ancak ben, evet ben apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyediliyor."
Haşr 21) Eğer Biz, bu Kur'ân'ı bir dağa/çok iri cüsseli bir yükümlü varlığa indirseydik, Allah'a olan saygıyla, sevgiyle ve bilgiyle ürpertiden onu samimiyetle saygı duyar, baş eğer ve parça parça olmuş görürdün. Ve Biz, bu örnekleri iyiden iyiye düşünürler diye insanlara veriyoruz.
Cuma 11) Ve onlar, bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan şeyler, eğlenceden ve ticaretten hayırlıdır. Ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."