Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Obsesyon Gönderileri

Obsesyon kitaplarını, Obsesyon sözleri ve alıntılarını, Obsesyon yazarlarını, Obsesyon yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar kolay değişir olmuştuk ya, hem de topumuz birden. Birileri bir yerden nasıl olmamız gerektiğine karar mı veriyordu, neydi? Sanki bir düğmeye basılıyor ve biz yükseklerden birilerinin aldığı karara koşa koşa uyuyorduk.
Sayfa 83 - DkKitabı okudu
Bu kahveciler de bir çırpıda sarmıştı etrafımızı; yerlisi ile yabancısıyla hem de. Ne zaman bu kadar çok kahve içmeye başlamıştı bu millet? Hem çaya, çaycılara ne olmuştu?
Sayfa 83 - DkKitabı okudu
Reklam
Güya çağ üstüne çağ atlamaktaydık ama ortada yoktu bir şey. Ceplerimiz, midelerimiz boştu. Herzamankinden farklı olarak bir de borçluyduk; sayısını hiçbirimizin hesaplayamayacağı kadar taksit taksit borç. Belki de gelişme vardı. Vardı başka ceplere, bambaşka hesaplara akıp duruyordu.
Sayfa 74 - DkKitabı okudu
Bu toplu taşıma araçları da gezen kahveler gibiydi; hep sohbet, hep fikir yürütme. Sizi kimse dinlemediğinde de telefonunuza sarılıyor, birilerini arıyor, atıp tutuyordunuz. Neredeyse ortak yaşamaya başlamıştık. Kimselerin gizlisi saklısı kalmamış gibiydi.
Sayfa 65 - DkKitabı okudu
Bu istasyonun ve muhtemelen diğerlerinin de en az birkaç aylık işleri daha vardı. Ama Büyük Birader'den gelen emri, demir dahi kesememiş ve açılmasına karar verilmişti. "Açacağım!" demiş ve açmıştı işte. Hep böyle değil miydi? O bilir, o söyler, o karar verirdi. Geri kalan herkes, kim oluyordu da ona karşı çıkıyordu? Yeni İzönü'müzdü, az bıyıklı tarafından.
Sayfa 60 - DkKitabı okudu
Din, zenginler daha fazla zengin olsun diye vardı. Bitmeyen kavga da din için yapılmış gibi görünürdü ama aslında para içindi. Hep böyleydi!
Sayfa 59 - DkKitabı okudu
Reklam
İşin ılımlısına da hiçbir zaman inanmadım, "her görüşe ve her inanca saygılıyız" yalanlarına da. Heriflerin derdi bizi İran yapmaktı; olmadı Katar ya da Suudi Arabistan.
Sayfa 59 - DkKitabı okudu
Şeriatı kendisine şiar edinmiş birilerinin yapacağı da bu kadardı tabii. En büyük binaların balkonlarından klimalar taşıyordu ya da uydu antenler. Altları da naylonlarla dolanmış paketler halinde kafeler, lokantalar. Layıktır bize; o kırılası ellerimizle biz vermiştik bütün oyları.
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
Sözde kriz kapıda deyip duruyorlardı. Güya üretim durmuş da her yer işten adam çıkarıyormuş filan; peki kardeşim, nasıl oluyor da herkes birden alışveriş kuyruğuna giriyordu?
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
Bu adamların adı "iyi çalışıyorlar"a nasıl, ne zaman çıkmıştı? Neredeyse yaptıkları her şey insanın elinde kalıyordu; asfaltlar çatlıyor, yollar göçüyordu.
Sayfa 45 - DkKitabı okudu
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.