Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ocağımız Sönmesin

Refik Özdek

Ocağımız Sönmesin Sözleri ve Alıntıları

Ocağımız Sönmesin sözleri ve alıntılarını, Ocağımız Sönmesin kitap alıntılarını, Ocağımız Sönmesin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hristo Botev
Bir Türk'ü tutsam, havaya atsam, O yere inmeden kılıcımla haç çizsem Ve Türk'ü dörde bölsem Yine de intikamım alınmış olmaz!
Sayfa 126 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Toprağın altına girmek sırası kime gelmez ki usta?
Sayfa 8 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Bir garip sessizlik oldu. Herkese o ânı değil de, geçmişi ve belirsiz geleceği düşündüren bir sessizlik.
İnsan öldürmeyi her din günah yazar. Soygun, kundakçılık ve anarşiyi her din yasaklar. Ve dinler, inanmış insanları korur, onların daha mutlu olmalarını ister, onun için çalışır.
Sayfa 121 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Ölmek kolay, katlanmak zor Görerek katlanmak daha da zor...
Hangi gün vardı ki akşam olmadık?
Sayfa 141 - Ötüken
Reklam
"Göz pınarlarımız kurudu, sevinci unuttuk, ama acıya da bağışıklık kazandık..."
Sayfa 147 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Ölmek kolay, katlanmak zor, görerek katlanmak daha zor!
Sayfa 118 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Böyle bir dikkat ve heyecan içinde giderken, kafilenin arka taraflarından bir ninni sesi duyuldu. Ayşe Nine idi ninni söyleyen. Atlılardan biri yaklaşıp susmasını söyleyecek oldu ama sonra vazgeçti. Zavallı nine, ölen torununun yastığını, battaniyesini ayaklarına koymuş, sanki torunu orada uyuyor gibi ayağını sallıyor ve neşeli, övünçlü bir ninni söylüyordu: Benim balam bay olacak, batur olacak Top elleri kılınç, kalkan tutar olacak, Bir başına on düşmana yeter olacak... Şehit atan Hak katında yatur balam hey... Uyu balam, büyü balam, batur balam heyy... Ninniii... Ninniii...
Sayfa 89 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Tulça'nın hiçbir baharı gam yüklü olarak gelmemişti o yıla dek. Genç kızlara nakış örneği olan, onlara duvak gibi duygulu, umut kadar tatlı coşkular veren papatyalar yine vardı, ama kızlar gergeflerini kaldırmış, çeyiz sandıklarını kilitlemişlerdi. Yeşil ovayı süsleyen gelincikler Esma bacının oğlu Ahmet'in çayıra damlamış kanları idi sanki. Koyun sürülerinin de beklediği gün gelmişti, ama hayvanlar, dizlerini aşan lezzetli otlara doyamadan, güneye doğru sürülüyorlardı. Küçük kuşlar yine cıvıl cıvıldı ama, Türklerin kulağına "göç! göç! göç!" diye geliyordu ötüşleri.
Sayfa 27 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
174 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.