İskender Pala
Güneşe bakanın yıldızı görmeyeceği aşikardı.Bu, yıldızın kaybolduğu anlamına mı gelirdi ? Belki de asıl mesele buydu. Güneş doğunca yıldızlar görünmüyordu ama kayıp da olmuyorlardı.
... Mesele yabancı aydınlıklardan kurtulmaktaydı ; şüphelerden yani. Kalbime güneş ışığı vurduğu zaman bile yıldızımın yine orada durduğundan emin oldum.
Od: Bir Yunus Romanı bir kişiye kitap okumayı ödev olarak vermek o kitabı katletmektir. Ama o kadar acı vaziyetteyiz ki ödev olmadan da pek okuyamıyoruz!!!!(çelişki biliyorum ama vaziyet bu)Ödev olduğu için uzaklasa sıkıla okuyup lastik gibi uzatmıştım (manasa doğru yol alıyordu) bitirdim tekrar sakin kafayla okuduğumda büyük bir hazine sunan gerek tarihi gerek sosyal gerekse dini güzel mesajlar veren tatlı bir eserdi.
Aşkın aldı benden beni
Bana Sen'i gerek Sen'i
Ben yanarım dün ü günü
Bana Sen'i gerek Sen'i
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana Sen'i gerek Sen'i
Cennet, cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver Sen anı
Bana Sen'i gerek Sen'i
Doğruluk mu daha büyük meziyettir yoksa yiğitlik mi ? Diye sorar, cevap ne olursa olsun , “bütün insanlar doğru olsaydı yiğitliğe lüzum kalmazdı “ derdi.
İskender Pala Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değilBir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değilYol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değilErden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değilYunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil