İşgal başlangıçta bana bir özgürlük duygusu vermişti. Üzerimizdeki toplumsal baskı kalkmıştı. Yoksul ve kanunun korumadığı kimseler yalnızca bizler değildik artık. Fakirlik daha eşit bir biçimde dağılmıştı zira eskiden zengin bildiğimiz insanlar da zamanla yol kenarındaki odunları toplar olmuştu.
"Buna hayat mı diyorsun? Gelecekle ilgili hiçbir ümidin olmadan... Hayatını karman çorman etmişsin evlat 'dedi başını iki yana sallayarak.' Tanrı bunun için senden hesap sorar. '
Bir an her şeyin sahte olduğu hissine kapılmıştım. Sanki iğrenç bir rüyadaydım da geçmişimdeki bu cenneti, çürümüş ve kokuşmuş bir bahçeye dönüştürmüştüm.
Güz rüzgârında son bir gül açıyor
Geçmiş günün bölünmüş ışığı
Onu şefkatle sarıyor
Tıpkı ayrılanın
Bir an sevdiğine dayandığı gibi
Biliyor ayrılığı,
Bir yangına dönüştürmeyi,
Hem de hatıra olarak, güzellikle.