Biz bir düşünceden ötekisine, bir duygudan bir sonrakine yaşar gideriz. Çünkü duygu ve düşüncelerimiz bir ırmak gibi durgun akıp gitmez, bizim gönlümüze doğar, taşlar gibi dışarıdan içimize düşerler. Kendini adamakıllı gözlemleyecek olursan, hissedeceksin ki, ruhumuz azar azar geçiş süreçleriyle renk değiştiren bir nesne değildir, düşüncelerimiz tıpkı değişik rakamlar gibi ruhumuzdaki kara bir oyuktan fırlayıp çıkar dışarı.