Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ok, Balta ve Mancınık

C.W.C. Oman

Ok, Balta ve Mancınık Gönderileri

Ok, Balta ve Mancınık kitaplarını, Ok, Balta ve Mancınık sözleri ve alıntılarını, Ok, Balta ve Mancınık yazarlarını, Ok, Balta ve Mancınık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Laupen 1339
[Erlach, baronluk ordusunun, Isviçrelilerin mevzilendikleri bayırda yukarı doğru ilerlemesine izin verdi. Düşman o noktada toplandığı zaman üç kolu harekete geçirdi. Böylece savaşın kaderini bu üç kolun önlerindeki her şeyi sürükleyebilme becerisine bırakma riskini göze almış oluyordu. Baronların piyadesi Konfederasyon'un dengi değildi; Bernliler piyadeyi geri püskürttüler, ön safları çiğnediler ve geri kalanı da savaş meydanınin dışına sürdüler.] Hemen ardından Burgonyalıların sol tarafı da isviçre sağının elinde aynı akıbete uğradı. İki muzaffer kitle, takiple vakit kaybetmeksizin Orman Kantonları'na bağlı adamların yardımına koştu. Her yönden gelen bir at akınıyla kuşatilan sol kol çok güç durumdaydı. Mızraklı balta, en korkunç yaraları açmasına rağmen, süvarinin fırsat bulduğunda yaklaşmasını önleyemiyordu. Ne var ki dağlılar kesintisiz hücumlara bir kaya gibi dayandılar ve düşman piyadesinin savaş alanından sürüldüğü o belirleyici ana kadar mevzilerini korudular. Daha sonra iki başarılı kol baronluk atlılarının soluna ve gerisine sarkarak onların hücumunu hiç şaşmadan karşıladı. Görünüşe bakılırsa düşman, Orman Kantonları'nın askerlerini yenmeye çalışırken neredeyse tükenmişti, çünkü Bern kargılılarını beyhude yere alașaği etmeye çalıştıktan sonra, geri dönerek savaş alanını terk etti; arkadaki muhafızlarının yolu kesilip Sense Irmağına sürülünce de büyük kayıplar verdi.
Sayfa 74
Atlıya karşı Balta
Konfederasyon henüz üç ya da dört kantodan ibaretken, mızraklı balta en gözde silahlarıydı ve 16.yy bile ordunun en önemli bir bölümü bu silahı kullanmaya devam ediyordu. 2.5 metre uzunluğu olan mızraklı balta silahların en ağırı olmasının yanı sıra, en öldürücüsüydü. Silahın oldukça ağır olan baş kısmı sivri bir uçla sonlanıyor, ucun ön kısmınında keskin bir balta, arka kısmında güçlü bir kanca bulunuyordu. Alplerdeki çobanların güçlü kollarıyla savrulduğunda miğferleri, kalkanları ya da zırhlı çeketleri mukavva gibi yarıp geçiyordu.
Sayfa 66
Reklam
Atlıya karşı Kargı
Şöhretinin en yüksek noktaya ulaştığı günlerde bu gücün kendine özgü en önemli silahı, uzunluğuna otuz santimetre daha ekleyen çelikten bir başı olan, 5.5 metrelik dişbudak saplı bir kargıydı.
Sayfa 65
Morgarten
Morgarten'de kazanan, İsviçrelilerin silahları ya da taktikleri değil, konumlarıydı. Ancak ikinci büyük başarıları çok daha büyük bir askeri önem taşır.
Sayfa 73
İsviçreliler
Onlar savaş alanının lordlarıydı, çünkü savaşın nerede yapılacağını tayin eden düşmanları değil, onlardı.
Sayfa 73
Haçlı Seferleri Sonuç
Haçlıların doğu deneyiminin Avrupa savaşlarında herhangi bir değişikliğe yol açtı mı diye baktığımızda, tahkimatın geliştirilmesi dışında fazla önemli bir şey olmadığını görürüz. Rum ateşinin, eğer bileşimi gerçekten saptandıysa, batıda pek az kullanıldığı görülecektir. Türk ve Memlük sultanlarının süvarisinden örnek alınan atlı okçular büyük bir askeri başarı göstermedi ; eğri süvari kılıcının, Mağrip kargısı'nın, atlının kullandığı topuzun ve diğer birkaç silahın kullanılmaya başlanması da sözü edilecek kadar önemli değildir. Bir bütün olarak ele alındığında Haçlı Seferleri, tuhaf bir biçimde önemli sonuçlar doğurmamıştır. Avrupa dünyası bu seferden hiçbir ders çıkarmadı. Yüz elli yıllık bir aradan sonra doğulu düşmanla bir kez daha karşılaşan batılı ordu, Nikopolis'te (Niğbolu, 1839) tam da El Mansura'da savaşın kaybedilmesine yol açan hatayı tekrarladı.
Reklam
Kale-Savunma 4
Barutun keşfi, saldıran tarafın üç yüz yıl içinde sağladığı ilk avantaj oldu. Ne var ki keşfedildiği dönemde uzun yıllar boyunca topun bile pratikte fazla önemi yoktu. Konstantinopolis'in 2.Mehmet tarafından ele geçirilmesi 1453 Avrupa'da top gücünün öncü rol oynadığı ilk önemli olay oldu.
Kale-Savunma 3
Savunmada gerçekleştirilen öteki büyük ilerleme, yani yan kuleler çok daha önemliydi." Bu yöntem, kuşatan tarafın saldıran için seçtiği noktanın yanlarından karşı ateş açmayı mümkün aldı. Kuleler aynı zamanda surun ele geçirilen bir bölümünün kalenin geri kalanıyla her türlü iletişimini kesmeye hizmet ediyordu. Gediğin her iki yanındaki demir kapılar kapanınca düşman surun ele geçirdiği bölümünde tecrit ediliyor ve bir kuleye hücum etmedikçe sağa ya da sola hareket edemiyordu. Savunmadaki bu gelişme saldırıyı bir kez daha önemsiz hale getirdi. Açlık iyi savunulan bir kaleyi düşürmek için tek silahtı ve bu nedenle büyük kalelere saldırıdan çok kuşatma uygulandı. Kuşatma kuvvetleri, kaleyi çepeçevre sarıp bir de siper kazıp kamp inşa ediyor ve oturup açlığın etkisini göstermesini bekliyordu." Mevziilerini tahkim edince, kaleyi kurtarmaya gelen orduları püskürtürken savunmada olma avantajıni da yakaladığını görmek gerekir. Kuşatılan yerin iş binalarını ateşe vermeye çalışmak, suyunu kesmek ya da gece baskınları yapmak gibi diğer çareler nadiren sonuç veriyordu.
Kale-Savunma 2
Ancak genelde en çok kullanılan çare, ahşap çıkmaların (bretéche) ve perde surun Norman tahkimat sisteminin zayıf noktasını oluşturan uzun bölümlerini yanlardan koruyan büyük çıkıntılı kulelerin inşa edilmesiydi. Bretéche zemininde delikler olan ve surun tepesi boyunca aşağı yukarı bir metrelik çıkıntılar oluşturarak uzanan ahşap bir galeriydi. Sura raptedilmiş kirişlerle destekleniyor ve alttaki delikler sayesinde surların hemen dibindeki zemin denetim altına alınabiliyordu. Böylece kuşatan taraf artık kuşatılanın fırlatma menzilinin dışına çıkamıyor ve tahkimata ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın kaleden fırlatılan silahlara maruz kaliyordu. Bu galerilerin zayıf yanı, ahşaptan yapıldığı için mancınıkla fırlatılan yanıcı maddelerle ateşe verilebilmesiydi. Bu sorun, ahşap yapının yerini taş galerinin aldığı kule mazgalı (machicolation) kullanımıyla oldukça erken bir tarihte aşıldı..
Kale-Savunma
Sehrin surları iç hisarın surları kadar sağlamdı ve her bölge küçük büyük kalelerle donatıldı. Dönemin asıl askeri yetkinliğini gösteren özellik, büyük kalelerin her yeri görebilecek noktalara kurulmasıydı. Tek bir kale çoğu kez öylesine iyi bir konumda bulunurdu ki, bütün bir bölgenin kilit noktası olurdu. Örneğin I.Richard'ın biütün doğu Normandiya'yı koruyabilen Château Gaillard'in, bu muazzam kalenin konumunu seçmiş olması onun duruma bir generalin gözüyle baktığını gösterir. Büyük bir ortaçağ kalesinin gücü olağanüstü sağlam yapısında yatar.
90 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.