Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Olağanüstü Buluşlar

Frank Ashall

Olağanüstü Buluşlar Sözleri ve Alıntıları

Olağanüstü Buluşlar sözleri ve alıntılarını, Olağanüstü Buluşlar kitap alıntılarını, Olağanüstü Buluşlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir referans noktası olmadan herhangi bir şeyin hareketli mi (hız sabit olmak koşuluyla) yoksa hareketsiz mi olduğunu söyleyebilmek olanaksızdır. Gerçekten de Dünya Güneş'in çev­resinde saatte 108.000 kilometre hızla dönmekte; Güneş ve Güneş sistemi de Samanyolu Galaksisi'nin merkezi etrafında saat­te 500.000 kilometre hızla dönmekte; galaksimiz ise evrende sa­atte 2.300.000 kilometre hızla yol almaktadır. Hepimizin koz­mosta nefes kesen bir hızla dönüp durduğumuza kuşku yok; ne var ki günlük hayatlarımızda bunu algılayamıyoruz.
Matematiğin geliştirilip kusursuzlaştırılması, ulusun refahıyla yakından ilintilidir.
Sayfa 18 - Napoléon BonaporteKitabı okudu
Reklam
Bir ki­logram ağırlığındaki hareketsiz bir cismin kütlesi, cisim ışık hı­zının yarısı hızda yol alırken 1,15 kilogram, ışık hızının dörtte üçü hıza ulaştığında 1,5 kilogram, ışık hızında ise sonsuz ola­caktı. Lorentz bu etkinin tanımını elektrik yüklü parçacıklar için yapmıştı, ama sonradan Einstein hareket eden tüm cisim­lerde kütle artışı meydana geldiğini gösterdi. Hareketli bir cismin hızı arttıkça, bir yandan boyunun kısa­lıp bir yandan da kütlesinin artması kulağa çok saçma gelebilir; hatta bu fikir tümüyle sağduyuya ters gibi görünebilir. Ne var ki sağduyu gündelik olaylar söz konusu olduğunda geçerlidir; gündelik dünyadaki hızlar ise ışık hızıyla karşılaştırıldığında çok ama çok düşüktürler. Saatte 60 kilometreyle giden bir oto­mobilin hızı, ışık hızının sadece on sekiz milyonda biri kadardır ve bu fark edilemeyecek kadar küçük bir kısalmaya ve kütle ar­tışına neden olur. Işık hızına yaklaşıldığında ise kısalma ve küt­le artışı belirgin hale gelir, ama normal koşullar altında hiçbir zaman ışık hızında hareket eden cisimler görmeyiz.
Köpeklerden insanlara geçme aşaması Pasteur için hiç de ko­lay olmadı. Çünkü köpekler üstünde çok dikkatle kullanılan aşılama yönteminin insanlara uyup uymayacağı konusunda be­lirsizlikler vardı. Üstelik Pasteur, kuduz belirtilerinin ne denli korkunç olduğunun gayet iyi farkındaydı ve yanlış bir aşı karı­şımının, hastalığı önlemek yerine başlatması olasılığından doğal olarak korkuyordu. Ne var ki 1885'te, kuduz bir köpeğin iki gün önce çok kötU şekilde ısırdığı Joseph Meister adında dokuz yaşında bir oğlan çocuğu annesi tarafından Pasteur'ün labora­tuvarına getirildi. Çocuğun bedeninde on dört tane ısırık vardı, doktoru çocuğun yaşayacağına ilişkin hiçbir ümit verememişti: Kaçınılmaz olarak kuduzun korkunç belirtilerini gösterecek ve ölecekti. Meister'ın durumu Pasteur'ü derinden etkilemişti, ço­cuğu laboratuvar tavşanlarından elde ettiği zayıflatılmış kuduz virüsüyle aşılamaya karar verdi. Çocuk hiçbir belirti gösterme­den kurtuldu ve çok sonra Paris'teki Pasteur Enstitüsü'nin ka­pı bekçisi oldu. 1940'ta Hitler'in Nazi yönetimine bağlı Alman askerlerinin gelip de kendisini Pasteur'ün gömülü olduğu mah­zeni açmaya zorladıkları bir olayda ölene dek de yaşadı: Meis­ter askerleri "Efendi"sinin gömütüne sokmaktansa kendi canına kıymayı yeğledi.
Sayfa 179Kitabı okudu
Koz­mik mikrodalga fon ışınımını oluşturan fotonlar evrendeki en yaş­lı fotonlar olup, on milyar yıldan uzun zamandır ortalıktadırlar.
Büyük Patlama kuramını tanımlayan matematiksel denklem­ler, ancak yaratılış "anı"ndan saniyenin on milyon kere trilyon kere trilyon kere trilyonda biri (10 üzeri 43 saniye) kadar sonra anlam kazanırlar. Planck zamanı denilen bu noktanın öncesinde bil­diğimiz fizik yasaları anlamsızdır: Genel görelilik evrenin varoluşunun bu evresine uygulanamaz. Genel göreliliğe göre Planck zamanından önce, yani yaratılış "anı"nda evrenin yoğunluğu da, uzay-zaman eğriliği de sonsuzdu: Böyle bir duru­ma tekillik denir.
Reklam
"Genel göreliliğin böylece doğrulandığı kendisine bir telgrafla haber verildiğinde sükunetini hiç bozmamıştı.O anda yanında bulunan öğrencilerinden biri olayın ne kadar heyecan verici olduğuna dair bir yorum yapınca,Einstein neredeyse duygusuzca karşılık vererek 'Ama kuramın doğru olduğunu ben zaten biliyordum ' demişti.Sonuçlar kuramıyla çelişkili çıkmış olsaydı ne düşüneceği sorusunu ise 'O zaman sevgili Tanrı adına üzülürdüm,çünkü kuram doğru' diye yanıtlamıştı."
42 öğeden 31 ile 42 arasındakiler gösteriliyor.