Olma Sanatı Gönderileri
Olma Sanatı kitaplarını, Olma Sanatı sözleri ve alıntılarını, Olma Sanatı yazarlarını, Olma Sanatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birey eskiden hiç olmadığı kadar güçsüzleşmiştir ama bu güçsüzlüğünün farkında değildir.
Sayfa 50
Kişi mükemmellik peşinde değilse, varacağı noktaya değil de doğru istikamette yürüme edimiyle ilgileniyorsa, o zaman zorluklar ona yıldırıcı görünmez.
Sayfa 123
Kısacası modern insan çok şeye sahiptir, çok şey kullanır ama kendisi çok azdır. Onun duyguları ve düşünme faaliyeti kullanılmamış kaslar gibi körelmiştir. Hayati bir sosyal değişimin vuku bulmasından korkar, çünkü sosyal dengedeki herhangi bir bozulma onun nazarında kaos veya ölüm,fiziksel ölüm olmasa bile kimliğinin ölümü, demektir.
Vatandaşları kötü olan bir ülkede yaşıyorsan,onların arkadaşlığından sakın.Eğer kendileriyle birlikte olmaya zorlarlarsa,çöle gitmek zorunda kalsan bile ülkeni terk et
"Neden olmasın?" cevabı, kişinin bir şeyi yapmak için bir nedeni olduğundan dolayı değil de yapmamak için bir nedeni olmadığı için o şeyi yaptığını ima eder; bu da bu davranışın iradenin bir tezahürü değil de bir heves olduğunu gösterir. Bir hevesin peşinden gitmek aslında sıkıntıdan kaçma isteğiyle harmanlanmış derin içsel bir edilgenliğin sonucudur. İrade etkenliğe, heves edilgenliğe dayanır.
Sayfa 51
Anti-otoriterlik kendini beğenmişliği, eğlence ve zevk yaşamına hiç bitmeyen çocuksu merakı rasyonelleştirme aracına dönüşebilir; nitekim dönüşmüştür de.
Sayfa 52
İnsanlar arasında her iki tarafı da etkilemeyen bir temas söz konusu değildir. İki insan arasındaki hiçbir buluşma, hiçbir konuşma, belki çok rastlantısal olmadığı sürece taraflardan birini değişmeden bırakmaz; her ne kadar bu değişim, buluşmanın sıklığının birikimsel etkisinin söz konusu olmadığı durumlarda fark edilemeyecek kadar düşük düzeyde olabilse de.
Sayfa 42
Bireyler (ve çoğu zaman her türden örgütler ve gruplar) arasındaki özel sosyal buluşmalar, kişinin kendisi hakkında konuşma ihtiyacını ve aynı ihtiyacı hisseden başkalarını dinleme arzusunu tatmin ettiği küçük pazarlardır. Çoğu insan bu değiş tokuş düzenlemesine saygı gösterir; buna saygı göstermeyip karşısındakini dinlemekten ziyade kendinden bahsetmek isteyenler "hilekar" addedilir ve kınanan bu kişiler, kendilerine katlanabilecek, düşük seviyeli arkadaşlar edinmek zorunda kalırlar.
Sayfa 41
“Bizim mantığımız ancak açgözlülükle kandırılmadığı ölçüde işleyebilir.”
Kendine tamamen yabancılaşmamış, duyguları körelmemiş, haysiyet duygusunu kaybetmemiş, henüz "satılık" olmayan, hala başkalarının acısını içinde duyan, sahip olma tarzında yaşam modunu henüz benimsememiş duyarlı bir kişi, yani kısaca şeyleşmeyip insan olarak kalmış bir kişi günümüz toplumunda kendini ister istemez yalnız, güçsüz ve izole durumda hissedecektir.
Sayfa 101 - Say Yayınları