Bir kitap gibi değil de daha çok bir ders gibi okuduğum, okudukça kendimi de zaman zaman analiz ettiğim öğretici bir süreç geçti benim için.
•
İnsanın hayata bakış açısı değişime uğrayabilir. Değişimden korkmamak gerek. Korkmak yerine aksine değişimin kişiye çok iyi geldiği kanısındayım. Her insan bunu yaşamaz belki ama bir kere o aydınlanmayı yaşadığı zaman da tekrar eskisi gibi olmayacaktır.
Hırslarımız, tutkularımız, isteklerimiz, sahip olma çabamız, (bir nesne ya da bir insana sahip olma çabamız), duyduğumuz sevgi, aşk, kazandığımız para, yaşadığımız toplum, egomuz, benliğimiz, farkındalığımız, zekamız, acılarımız, çabalarımız, amaçlarımız, yalanlarımız, konuşmalarımız, davranışlarımız, kendimiz, bizi biz yapan ne ise onun sorgulandığı bir kitap. Sonunda da Ben ne yapıyorsam oyum diyerek çok güzel bir ders veriyor.
insanlığa dair bir çok davranışı Freud’dan örneklerle açıklamış Erich Fromm. Toplum içinde var olma çabamızı bizden daha iyi anlamış. İnsanlara, hayata dair içinde tutamadıklarını dobra bir şekilde söylemiş. O yüzden bu kitapta bir yazarı anlamaya çalışmanın dibini yaşadım diyebilirim ama bu tek bir kitabıyla olmayacaktır.
•
Ana fikir olarak kitabın son kısmından örnek vereyim;
Eleştirel, sorgulayıcı düşünme yapımızı geliştirdiğimiz de bir şeylere sahip olmaya çalışmaktan vazgeçiyoruz. Bu zeka, eğitim ve yaş meselesi değil, karakter meselesidir.
Sahip olma yaşam tarzında slogan bu iken
“Ben neye sahipsem oyum”
Aydınlanmayı yaşadıktan sonra
“Ben ne yapıyorsam oyum” veya “ Ben neysem o’yum a dönüşüyor.