Ahmet Ümit'in okuduğum masal formatında yazılmış ikinci kitabı da beni kendine hayran bıraktı.
Kitapta Akıl Ülkesi'nin padişahının kızı Su Hanım'ın ve Hayal Ülkesi'nin Büyücü Kraliçe'sinin oğlu Rüzgar'ın birbirlerine duydukları sevgiyle iki düşman ülkeyi barıştırma çabalarını görüyoruz. Bu çabaların kin, nefret, öfke duvarlarına çarpmasıyla başarısızlığa uğrayan prens ve prenses bu duyguların olmadığı, insanların içlerinden geldiği için iyilik yaptığı bir ülke kurmak amacıyla ülkelerini terk etmeleri anlatılır kitapta.
Kitapta göze çarpan bazı mantık ve kurgu hatalarının olmasıyla birlikte bu hataların sayısı oldukça düşüktür. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
1- Padişah'ın kızları evlenmek istediklerini babalarına içi çürük bir karpuz göndererek anlatmışlardır. Fakat çürük karpuzla evlenme isteğinin bir ilişkisi olduğu açıklanmamıştır kitapta.
2- Büyücü Kraliçe, oğlu ve Su Hanım'ın peşine düştüğünde onları sırasıyla bulut ve yağmura, bostan ve insana, koyun sürüsü ve çobana dönüştüklerini görmüş ve onların oğlu ve Su Hanım olduğunu anlamamıştır. Sadece oğlunun Anka kuşuna dönüştüğünü gördüğünde şüphelenmiştir. Bu durum da geçerli bir nedene bağlanmamıştır.
Yukarıda belirtilen durumlar haricinde metin gayet iyi bir şekilde kurgulanmış ve masal formatında okunacak ve okutulabilecek iyi metinler arasında yerini almıştır.
