Ortaokulun başlarında okuduğum bir kitaptı ve proje ödevim sayesinde tekrar yolum düştü bu kitaba. Dil ve üslup çok anlaşılır ve akıcıydı. Ben bu kitabı en az 4 kere okumuş biri olarak söylüyorum asla sıkmıyor sizi kitap, aksine beni oku diyor. Masal olması da ayrıca güzel, günlük hayatın getirdiği yorgunluklardan ufak bir kaçamak yaptırıyor bize. Ayrıca zorluklarla engellerle dolu bir aşk hikayesi önümüze seriliyor. Aşkın gücünü hissettiriyor.
(Spoiler)
Bir varmış bir yokmuş, Akıl Ülkesi ile Hayal ülkesi halkı yani insanlar ve büyücüler hep savaş içindeymiş. Akıl Ülkesi'nin padişahı Büyücü Kralı öldürmüş ve kovmuş büyücüleri. Bu padişahın üç kızı varmış:Yer, Gök ve Su. Evlilik çağına gelen kızlarının, damat seçmeleri için bir etkinliklik düzenlemişler. Ama ne ola ki, Su Hanım hep bir eşeği seçmekteymiş. Eşek ki ne eşek, bacağı kırık ve gözü kör eşek. Oysa ki Su Hanım o eşeği genç bir delikanlı olarak görmektedir ve öyledir de. O eşek Büyücü Kral'ın oğlu Rüzgar imiş. İntikamından vazgeçip Su Hanım'a sevdalanmış. Ama bu aşıkların işi iş değil, her yerden bir engel. Su Hanım'ın babası, Rüzgar'ın anası. Bu aşıkları tutmuş mu bu zorluklar, tutmamış. Kendi ülkeleri Olmayan Ülke'yi kurup mutlu mesut yaşamışlar.
8/10
