Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?
Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Sinsi bir hastalığın önlenemez şekilde her geçen gün ölüme yaklaştırdığı bahtsız birinden, hançerle işkencesine bir anda son vermesini isteyebilir misin? Gücünü tüketen hastalık, aynı zamanda ondan kurtulma cesaretinden de onu yoksun bırakmaz mı?