Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul

Ayşegül Çelik

En Eski Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul Gönderileri

En Eski Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul kitaplarını, en eski Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul sözleri ve alıntılarını, en eski Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul yazarlarını, en eski Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Biyografi en sevdiğim edebi türlerdendir. Bu kitap Türk tiyatrosunun ve sinemasının en önemli ismi Muhsin Ertuğrul'u anlatıyor ama sadece bilgi vermiyor. Ertuğrul'un tutkularını, yoksulluğunu, mücadelesini ve 70 yıl nasıl dirhem dirhem sıfırdan bir tiyatro kültürü yarattığını da anlatıyor. Ertuğrul'un hayatını okurken 14 yaşında sahneye çıkardığı Gülriz Sururi, 18 yaşında yazdığı ilk tiyatro oyununu sahneleştirdiği Turgut Özakman'ı, Ezgin Cezzar'ı, Haldun Taner'i , Yıldız ve Müşfik Kenter'i , Ayzeştayn'ı ve Chaplin'i ve Mustafa Kemal ATATÜRK'ü de görüyoruz. Türk tiyatrosunda herkesin hocası Ertuğrul'u okuyarak 32 kısım tekmili birden Türk tiyatrosunu görebiliyoruz. Merakı olanlara tavsiye ederim.
Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin Ertuğrul
Ölmeyi Bilen Adam - Muhsin ErtuğrulAyşegül Çelik · Can Yayınları · 201348 okunma
Reklam
Andreyev, açlık ve yoksulluk içerisinde sürüklenirken intihara karar vermiş; bu kararını uygulamak üzere yataktan kalktığında sandalyede asılı duran pantolonuna bakıp şaşırarak, "Satabileceği bir pantolonu olan adam intihar eder mi hiç?" demişti.
"Görülüyor ki, bir yolculuktayız, arkamızda geçmişin köhne karanlığı, önümüzde büyük bir ışık..."
Aydın geçinenler bile, "Kadınlar tiyatroda mı çalışacak?" diye soruyorlardı. "Elbette!" diye yanıtlıyordu Muhsin, "Kadınların resmî vesikayla fahişelik etmesine bile müsaade edildiği halde, bir sanat mesleği olan tiyatroculuğa girmeleri neden yasak olsun?"
Büyük halk kitleleriyle temas etmeyen sanat ancak sanat için yapılan sanattır. Halbuki ben sanatı insanlık için, halk için yapmak isteyenlerdenim.
Sayfa 118 - Muhsin ErtuğrulKitabı okudu
Reklam
Muhsin Ertuğrul sahneye çıkıyor.
Rıfat Bey lafa giriş aramadı, elindeki ilanı sallayarak sordu, "Buradaki Ertuğrul Muhsin sen misin?" Muhsin bunu beklemiyordu; bir anlık duraksamanın ardından, "Evet," dedi, "benim." Ablası bir felaket haberi almış gibi koltuğa çökerken eniştesi, "İnkar etmediğine memnun oldum," dedi. "Artık bu iş bitecek, hemen şimdi, bu hevesten vazgeçeceksin!" Muhsin'in yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi, "Yanlış anlamışsınız," dedi. "Bu bir heves değil. Ben tiyatroyu meslek olarak seçiyorum. Hayatım boyunca bu işi yapacağım." Rıfat Bey, meselenin vehametini işte o zaman anladı. Büyük bir ciddiyetle, "Ne bizim ailemizde ne rahmetli babanızınkinde tiyatrocu yok," dedi, "Ya bu düşüncenizden vazgeçersiniz, ya da ailenizden." Muhsin, "Anladım," diyerek boynunu eğdi, "şu halde ailemden vazgeçiyorum." Yüzü üzüntüden allak bullaktı, biraz da sesi titriyordu, fakat kendini tuttu hiç gözyaşı dökmedi. Bu soğukkanlılığı ablasını çıldırtmıştı, genç kadın öfkeyle, "Sokaklar da aç kalacaksın!" diye bağırdı arkasından. Muhsin, "Bir kuru ekmek bulurum herhalde," diye mırıldandı, "Allahaısmarladık." İşte Üsküdar'daki evden çıkışı böyle oldu. Bir trajedinin finali gibi...
Sayfa 37 - can
“Benim fikrimce, sarığın her kara kafayı örten üç arşın beyaz salaşpur olduğunu, cüppenin bütün kirleri kapayan siyah bir çuhadan başka bir şey olmadığını halka anlatacak yegâne kürsü sahnedir. Ancak oradan bağrılır: Heey, hocalar, softalar, mollalar! Bugün din piyasanız kaça? Allah'a, peygamberinizi bugün kaça satıyorsunuz, diye..."
Sayfa 195Kitabı okudu
“Azrail, ölmek sanatını bilen biriyle çok seyrek karşılaşır. Yaşarken sanatçı olmak yetmez; asıl zor iş ölürken yenilmeden, ölmeyi bilecek kadar ölmek sanatını benimsemiş olmaktır.”
Sayfa 213Kitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.