Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ölmüş Eşek

Aziz Nesin

Ölmüş Eşek Gönderileri

Ölmüş Eşek kitaplarını, Ölmüş Eşek sözleri ve alıntılarını, Ölmüş Eşek yazarlarını, Ölmüş Eşek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu sabah, benden önce cennete göçmüş bir hemşerimizle konuştuk, öleli çok olduğu için, “Memlekette ne var, ne yok?” diye sordu. “Hiçbir şey yok...” dedim. “Demek, eskisi gibi, değişen bir şey yok...” dedi.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Cennetin deniz kıyıları da sağlıklarında çok iyilik yaparak bu parselleri haketmiş olanlara verilmişti. Yalılarından salt kendileri denize girebiliyorlar, başkaları girmesin kıyıdan denize diye, Allah'ın Cennetinde “Buradan denize girmek yasaktır.” yazılı levhalar dikip kendi başlarına özel yasalar çıkarmışlar. Anlıyorsun ya sevgili Eşekarısı, bu cennetin bizim cennet yurdumuzdan hiçbir ayrımı yok.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu sarayda oturanın ne gibi iyilik yaptığını sorup soruşturdum. Bu adam sağlığında çok zengin bir fabrikatörmüş. Çok büyük bir verem hastanesi yaptırmış dünyada, işte bu iyiliğine karşılık, Cennetiâlâ'daki en güzel parseli ona vermişler. Görüyorsun ya Eşekarısı, cennete girmek için iyilik yapmak, iyilik yapmak için de zengin olmak gerekir.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Burasının cennetin hangi mahallesi olduğunu sordum eskilere. “Cennetiâlâ” denilen yermiş... Nasıl Hollywood'un en zengin yıldızları Baverley Hill denilen yerdeki villalarında yaşıyorlarsa, sağlıklarında en büyük iyilikleri yapanlar da bu cennetiâlâ semtinde yaşarlarmış.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Cennetin en güzel yerlerini sağlıklarında iyilik yapmış olanlara vermişler Bütün cenneti gezip dolaşmadım ama gezdiğim yerler içinde bir saray gördüm ki anlatılır gibi değil... Tıpkı, sağlığımızda bize anlatılan cennet burası... Çok büyük bir bahçenin içinde o saray. Ama içeriye girilemiyor. İki kanatlı kapısının üstündeki levhada “Dikkat: Köpek var!” yazılı. Bu uyarıya hiç gerek yok, çünkü köpeklerin havlamaları duyuluyor. Bir yüksek tepeden bahçeye baktım. Evet, tıpkı bize anlatıldığı gibi her yerden şarap akıyor. Markası da KEVSER... Şırıl şırıl Kevser şarabı akıyor, doldur doldur iç imanım... Her ağacın altı aşk ile meşk yeri... Huriler bir yanda, gılmanlar bir yanda... Bir elin yağda, bir elin balda... İster pilavından ye, ister zerdesinden...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Bu cennet nasıl yer, biliyor musun, anlatayım; Hani iktidara gelmeden önce bütün muhalefet partileri iktidara geldiklerinde memleketi ne hale getireceklerini söylerler ya; işte o hale getirilmiş bir yer bu cennet...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gele gele hiçbir canlının geri dönemeyeceği yere geldim. Gişenin üstünde “Dönüş bileti verilmez” diye yazılı bir levha asılıydı. Dönüşü olmayan yola girilir mi hiç! Elindeyse girme bakalım, biz daha doğduğumuz zaman dönüşü olmayan yola girmemiş miydik?
Nesin yayınlarıKitabı okudu
“Doğum denetimi dedikleri şey, pinponların, morukların dünyada daha çok ve rahat yaşayabilmeleri için buldukları bir dümendir...” “Ne demek o?” diye üstteki çıkışarak sordu. Alttaki de açıkladı: “Bütün umut gelecekte, yeni kuşaklardadır. Eski kuşak ne olmuşsa olmuş... Yeni kuşaklar gürlükle yetişmeli ki, içlerinden dünyaya ve topluma yararlı olabilecek değerli insanların yetişme olasılığı da artsın. Doğum denetimiyle yeni kuşağı sınırladıkça, içlerinden değerli insanların yetişme olasılığı da azalır. Bir insanın en yaratıcı, en verimli, en çalışkan dönemi, yirmiyle elli yaş arasıdır. Altmıştan sonra insanlar çoğunlukla başkalarına yük olmaya başlarlar. Oysa zamanımızda, altmışından, yetmişinden, sekseninden sonraki insanları daha da yaşatıp, yani tiridi çıkmış pinponları genç kuşağın sırtına yük edip bir yandan da doğum denetimiyle yeni doğumları önlemeye çalışıyorlar. İçi geçmiş moruklar ve kocakarılar rahat yaşasınlar diye yeniler doğmasın istiyorlar. Neden? Çünkü dünyamıza moruklar egemen de ondan. Dünyamızı moruklar yönetiyor. Bakın, her yerde yönetimin başında onlar...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Eminönü alanına çıkan Yeni cami kemeri var ya, o kemerin altından geçerken dur biraz, beni an. Sağlığımda, özgürlük denilen şeyi nasıl bir şeyse salt o kemerin alında duyumsardım. En sıcak günlerde bile orası öyle serin eser ki, orda göğsümü yele açar, kısa süre de olsa kendimi özgürmüşüm sanırdım. Çünkü sağlığımda özgürlüğü hiç yaşamadım, onun nasıl bir şey olduğunu ancak kitaplardan okuyup öğrendim. Yeni cami kemerinin orda durup o serin esinti derimi okşarken “Olsa olsa özgürlük denilen şey, işte böyle bir şey olmalı...”
Nesin yayınlarıKitabı okudu
“Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın...”
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Altıma batan o sert şeyi yokladım. Adamın suçu yokmuş, altıma batan o sert şey bir kayanın sivri ucuymuş. Ne o kayayı çekebilir, ne de toprağın içinde başka yana dönebilirdim. Demek, nasıl sağlığımda kazık üstünde yaşadımsa, ölünce de kazıktan kurtulamayacaktım.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
“Hıh... Ölüler haklarını arayabilir mi? Sağlığımızda arayabildik mi ki, ölünce arayabilelim?” “Anlaşılan, siz de benim gibi yaşamadan ölenlerdensiniz...”
Nesin yayınlarıKitabı okudu
En lüks otelde bile kalsalar, öğleye doğru uyanıp da, gerine esneye “Bütün gece uyuyamadım, yerimi yadırgadım...” diyebilenlerin şımarık mutluluğu yok mu, sağlığımda beni en çok çileden çıkaran işte buydu, öylelerini çok kıskanırdım. Sağlığımda, bu gizli isteğimi bir kez bile gerçekleştiremedim. Hay Eşekarısı, desene ki, hangi isteğimiz gerçekleşti ki...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Kimleri kıskanırım bilir misin; yerlerini yadırgama hakkı olanları. Yerini yadırgamak bile, ayrıcalığı olan bitakım insanlara özgü bir mutluluktur. Kendilerine özgü yeri olmayanların, başka yerleri yadırgamak hakkı da olamaz.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
“Çok büyük miras bırakmış...” dedi. Hıçkıran adam, birden ağlamasını kesip, “Yok yahu... Vay anasını... Parayla imanını kimde olduğu bilinmez...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.