Okurken tüylerim diken diken oldu. İnsan ne kadar acımasız olabilir, ne kadar sabırlı olabilir, ne kadar güçlü olabilir, ne kadar dayanıklı olabilir, ne kadar mantıksız ve vicdansız olabilir ve en önemlisi de her şeye, ama her şeye alışan bir mahluk olduğunu apaçık gözler önüne seren bir Dostoyevski şaheseri...
Her zaman olduğu gibi Dostoyevski sürgün yıllarında yaşadıklarını bir karakter üzerinden anlatmış. Bu kitabın beni bu kadar etkileyip iz bırakacağını hiç tahmin etmezdim. Mutlaka okunması gereken kitaplar arasında kesinlikle yerini almış bir kitap. Mutlaka ama mutlaka şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum can okurdaşlarım. Sizleri çok seviyorum, iyi ki varsınız ve aklımda ve kalbimdesiniz...