Kafaları kazıtılmış, damgalı, prangalı kalabalığın , kimsenin ayak basmadığı evleriydi Ölüler Evi...
Bu, kahramanımız Aleksandr Petroviç'in 10 yıllık sürgün hayatının hikayesi.
Ben Dostoyevski okumayı çok seviyorum.Bu kitap; Dostoyevskinin sürgün yıllarını anlatıyor, karakterlerin ve yaşananların gerçek olduğu bazı isimlerin baş harfiyle belirtilmesinden bile anlaşılıyor.
Yazarı daha iyi tanımak, onun yaşadıklarını, yalnızlığını anlamak için okunacak değerli bir eser diye düşünüyorum.Lakin tanışmak için doğru eser değil kanımca. Ben daha evvel baska eserlerini de okumuş olduğumdan okuyabildim o yüzden sırf olay bekleyen heyecan bekleyen kitapseverler aradığını bulamayabilir, okurken sıkılabilir bu konuda da uyarmak isterim..Elbette hiç olay yok demiyorum, anılardan olustuğu için olaylar da var.Ama karakter tahlili ve betimlemeler ağırlıklı bir eser...
Klasikseverlere tavsiye ederim...