Kala kala şiire
o siyah kasaba kaldı
bir de ben aldanmış
kaldım kendime karşı
başkasının yoksulluğundan çalınmış
geceler eklendi de ömrüme
başkasının yerine de yaşlandım
öyle çok çıktım ki karşıma
bilmiyorum neresindeyim bu karanlık tablonun
bu unutulmuş gibi siyah
ömür ki benim neyim
ve kimin uzaklığı olarak
dolaşıyor yanımda
ben mi onun gölgesiyim
Ölümü sormuştum alnında gülen damara
ey ölüm kuş olsan yağar mısın
kan olsan akar mısın bu gülümsemeye
ey ölüm toz olsan örter misin
yol olsan yürür müsün susar mısın dağ gibi
konuşup güler misin ey sûreti solgun
kavuşup ağlar mısın