Akşam vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü
ve öğlenlerle sabahlarda bir de geceleri
hiç durmaksızın içmekteyiz
bir mezar kazıyoruz havada rahat yatılıyor
Bir adam oturuyor evde yılanlarla oynayıp yazı yazan
hava karardığında Almanya’ya senin altın saçlarını
yazıyor Margarete
bunu
İlk kez orada senin oldu adın,
emin adımlarla yürüdün kendine,
suskunluğunun çanlarıydı özgürce çalınan,
kulak verdiklerin yanına geldi,
ölmüş olan, sana da sardı kollarını
ve üçünüz geçip gittiniz
akşamın içinden.
Benim dudaklarımda arama dudaklarını,
yabancıyı kapının önünde,
gözyaşını da gözlerde arama.
Yedi gecedir ufkun ufka yolculuğu,
yedi yürek boyunca vurur el kapıya,
yedi gül sonra akar fiskiye.