Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüm Odası - B-Yedi / Matla Beyitler

Salih Mirzabeyoğlu

En Eski Ölüm Odası - B-Yedi / Matla Beyitler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ölüm Odası - B-Yedi / Matla Beyitler sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüm Odası - B-Yedi / Matla Beyitler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstikbâl İslâmındır ve bütün insanlık tarihi bütün çalkantılarıyla buna dairdir. Bu cümleden bir kesitte, mevzu bu, biz.
MATLA' BEYİTLER...
- " (...) MATLA: Güneş, ay ve yıldızların doğması, tulû’ etmesi. Gök cisimleri gibi maddî veya “fikir, ilhâm, nur” vesair manevî şeyler için, “doğacak yer, doğuş yeri, tulû’ mahalli”. Bir kaside veya gazelin, mısraları birbiriyle kafiyeli ilk beyti. [...] MATLA’nın, “gelecek yer, yâni haberli olunacak yer, yâni kazanç, mevhibe ve ihsanın vukubulduğu yer” mânâsına gelen aynı ebcedteki MUTTALA’ kelimesi ile birlikte düşünülmesi, ALLAH-İNSAN-ÂLEM münasebetlerinin hepsini arada verdiğimiz kelimelerle birlikte kuşatır..."
Sayfa 13 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BEDİ' ve LEVH-İ MAHFUZ...
- " (...) Evvelâ BEDİ’ (Vasıfsız yaratıcı) Allah’ın, LEVH-İ MAHFUZ’da yazılı olanı yaratması, BEDİ’nin Allah’a isim olması ve LEVH-İ MAHFUZ’u kendine tâbi kılması, sonra LEVH-İ MAHFUZ’un bu mânâda Allah’ın BAİS ismine (Peygamber gönderen, sebeb olan, icab ettiren, yeniden yaratan, ölüleri dirilten) mânâsı, bu şekilde Allah’ın 99 güzel isminden başlayarak sayısız isim ve sıfatlarının mertebeler hâlinde KALB’de yuvalarının bulunması, Allah’tan gayrı topyekûn varlığın hiçlikten varlığa, “bir kab, bir çanak” hâlinde alıcı olduğunu gösterir..."
Sayfa 13 - 14 İBDA YayınlarıKitabı okudu
entelektüel...
- " (...) Aydın insan, mücerretleri anlama istidadında olan insandır; her türlü meselenin kök hâlinde dayandığı bu düşüncenin zevkine ermeye çalışmak gerek… Bu cümleden olarak, MATLA’ bahsinde göründü ise de, pekiştirici bir hikmet: Görülmüş ve idrak edilmiş bir hakikat, bir suret, aynı zamanda ALICI bir KAB’tır."
Sayfa 14 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
gonca...
- " (...) DİVAN Edebiyatı şâirlerinden RUHÎ (Bağdadi)nin bir beyti: “Senin ey mürg-i gülşen mahzenü’l esrar ise GONCAN Benim de gül gibi bir MATLAÜ’L envardır dağım!”… (Senin ey gülşen kuşu, esrar mahzeni ise goncan Benim de gül gibi bir yaram vardır ki nurlar tulû’ eder…)
Sayfa 14 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
GÜZEL KOKU...
- "İNSAN’ın bâtını, Allah’ın kendi sûreti üzere yarattığı… Hadîs: “Kişi kendini bildiğince Rabbini bilir!”… Sonsuz… Hadîs: “Bana dünyadan üç şey sevdirildi: Gözümün nuru namaz, GÜZEL KOKU ve kadın!”… Güzel kokuda, ruhun vasfı… Nasıl ki, Veys-el Karanî Hazretleri hakkında Allah Resûlü, “Bana Yemen tarafından Rahman’ın kokusu geliyor!” buyurdu… Mümkün olma özelliğiyle var olan hayat ağacı, O’nun varlığıyla görünür oldu, görünüyor ve görünecek!.."
Sayfa 15 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
FARZ: SIR'DAN...
- " (...) Allah’ın, kendini inkâra kadar hür bıraktığı insan iradesinden sonra topyekûn varlık üzerindeki müessiriyeti ve saltanatı zıtlığındaki SIR da dahil, her hikmetin hakikati ifâde ettiği kadarıyla ayrıca toplayıcı KAB-ÇANAK olması, bizzat RESÛL’ü yolundan tebliğ ve tatbike mevzu FARZ bahsinde görüyor: “Din hususunda icrası zorunlu, terki günah olan İlâhî hüküm. Bir kimseyi bir vazifeye tâyin etmek..."
Sayfa 15 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
LEVH-İ MAHFUZ...
- " (...) Her şeyin kaderinin yazılı olduğu İlm-i İlâhî. Kur’an. Allah Sevgilisi’nin nefsi. “Bir şeyin aynı, aynı olduğu şeyden başkadır” hikmetiyle Allah ve kulu arasındaki son tecridte erilen teslimiyet sırrı ki, her şeyin öz hakikatini İNSAN’da sonsuzluk olarak toplayan..."
Sayfa 16 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
HEYLELE...
*** - " (...) “Lâ ilâhe illallah” demek... İmam-ı Rabbânî Hazretleri: “Şeriat’ın hak oluşu şuradan bellidir ki, NEFS onun tekliflerinden hiç hoşlanmaz!”… NEFS, hakikatiyle budur..." ***
Sayfa 16 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
SIR HAZİNESİ ve ŞAİRİN DİLİ...
- " (...) “Allah’ın sır hazinesi ARŞ’ın altındadır ve anahtarı şâirlerin diline verilmiştir!” buyuran İlâhî Vahy’in mukaddes dudakları, her hâdisede olduğu gibi, bütün bir “poetik-şiir hikmeti” davasında da tek cümlenin esrarlı menşuru içinde ve hiçbir fâninin ulaşamayacağı nisbette şiir hakikatini renk ve çizgiye boğmuştur..."
Sayfa 17 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şiir...
- " (...) ÜSTADIM’ın bu husustaki bir NOKTALAMA’sını, “şiir, içinde tek bir masa kelimesi geçmeden masayı anlatabilmektir!” diyen Batılı bir şâirin ifâdelendirdiği hakikatle, -aslında genel olarak yorum ve tefsir için de geçerli bir durum-, ebced tevafuklarıyla fikre âlet edilmiş olarak vereceğiz… ŞİİR şu: “Dün geçti, bugünü düşünüyorum, yarın var mı? / Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?”… Ölmeden ölmenin ihtiyarlara mahsus olmadığı da hatırlanabilir…"
Sayfa 17 - 18 İBDA YayınlarıKitabı okudu
GAÎ: Gaye ile ilgili, gayeli, gayeci...
- " (...) Tarihi GAÎ yorumla ele almak, zamanın maksatlılığına nisbetle ele almak demektir. Bu bildiğimiz KRONOLOJİK tarihten başlayarak, ne hâdiselerin saklanması veya saptırılmasıdır, ne tarih içinde yerini almış diğer ilimlerin istifadesine aykırıdır, ne de tek tek ilimlerin ve bunlar içinde yer alan mevzuların kendi esas usûl ve kurallarıyla ele alınabileceği hususuna aykırıdır. Her mevzuun kendine nisbetle GAÎ yorum edinebilmesi meselesini de içine alabilici böyle bir anlayış, kuşatıcı ve tutarlı bir bütün hâlinde sadece MUTLAK FİKRİN GEREKLİLİĞİ bahsi etrafında görünebilir..."
Sayfa 19 - 20 İBDA YayınlarıKitabı okudu
TARİH: Kader Sırrını Arama İşi...
- " (...) Tarihin “engarezan, tamamlanmamış iş” mânâsı bâki, bu usûl, “şu sebebten bu netice” metoduyla bir çeşit kaderci düşünceler yerine, doğrudan doğruya MUTLAK FİKR’in ölçülerine nisbetle kader sırrını arama işidir..."
Sayfa 20 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
MAZİ - HÂL - İSTİKBÂL...
- " (...) MAZİ’nin HALİHAZIR’a nisbetle bu niyetle hâdiselerine bakılması, kader sırrının kurcalanması; hâdiselerde Allah’ın hikmetlerini görmek… HÂL’e nisbetle MAZİ, HÂL’e nisbetle İSTİKBÂL; demek ki, Allah’ın muradına yakın olmak, onun muradına vesile kılınmak “nihaî” gayesine bağlı bir duruş olarak, AKSİYON bahsi de işin içinde…"
Sayfa 20 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
1922'den 1928'e: DERİ DEĞİŞTİREN BİR MİLLET! TÜRKLER...
- " (...) SELİM Gürselgil’in ALTÜST OLUŞUN SEBEBLERİ isimli eserinde, bir yahudinin müstear ismi TEKİNALP’ten yaptığı iktibas: “Kemalist ihtilâl, tarihte iz bırakmış pek çok ihtilâllerden daha derin bir nitelik taşımaktadır. TÜRKİYE’de DOĞU kültürü yerine BATI kültürünü kurmuş, softa anlayışı yerine çağdaş anlayışı(?) getirmiş ve Şeriat anlayışının söndürdüğü milli şuuru, milletin ruhunda uyandırmıştır. PAUL Gentizon, bu ihtilâlin derin anlamlı niteliğini şu sözlerle pek güzel tanımlamıştır: Özetle, 1922’den 1928’e kadar olagelen hâdiselere benzer bir şey, bütün dünyada olmuş değildir. Tâbir yerindeyse, bütün bir millet deri değiştirmiştir!”…
Sayfa 21 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
487 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.