Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüm Son Değildir 3

Selim Gündüzalp

Ölüm Son Değildir 3 Sözleri ve Alıntıları

Ölüm Son Değildir 3 sözleri ve alıntılarını, Ölüm Son Değildir 3 kitap alıntılarını, Ölüm Son Değildir 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aziz Mahmut Hüdayi, bir akşam kayıkla Üsküdar'dan karşıya geçiyormuş. Talebelerinden biri: - Efendim der, şu anda ölümle aramızda bu tahta parçasından başka bir şey yok, değil mi? Hazret cevap verir: - Merak etme der, karada o da yok! cevabını vermiş.
Sayfa 121
Gün be gün birşeyler eksilir insandan. Esen rüzgârdır belki zaman ve bir yaprak koparmadan dinmez, dallarımızdan.
Sayfa 192
Reklam
Hayatımız uçan kuşun gölgesi gibi kaçıp gidiyor. İnsan bu gerçeği belli bir yaşa gelmeden farkedemiyor. Hazin olan budur. En kıymetli sermaye olan hayat gidiyor, bitiyor...
Sayfa 24
"Nafile isteyişim geçen saniyeleri. Akıp gidiyor zaman. Geceye "daha yavaş" deyişim boş; Tanyeri ağaracak birazdan. Akıp giden saatin kadrini bilmeliyiz, O geçer, biz göçeriz."
Sayfa 103 - Lamartine
"Konuşmaya değer olanlarla konuşmazsan, insanları yitirirsin. Konuşmaya değer olmayanlarla konuşursan, kelimeleri yitirirsin"
Sayfa 17 - Konfüçyüs
Aziz Mahmut Hüdayi, bir akşam kayıkla Üsküdar'dan karşıya geçiyormuş. Talebelerinden biri: - Efendim der, şu anda ölümle aramızda bu tahta parçasından başka bir şey yok, değil mi? Hazret cevap verir: - Merak etme der, karada o da yok! cevabını vermiş.
Reklam
Yirminci yüzyıl, belki de en çok bunu bozdu insanda. Öldürme yaygınlaştıkça, birbirimizi öldürdüğümüzü gördükçe, buna tepki olarak yok etmeye başladık ahlâkı. Yirmidört saat ahlâklı kalabilen insan çok azdır. Dün tanıdığınızı bugün tanıyamaz olursunuz. Ben de başkası için öyle oluyorum belki. İlişkilerin de sağlıklı kalabilmesi ahlâka bağlı. Ahlâktan yoksunluk çürütüyor ilişkilerimizi. — Nuri Pakdil, Biat II
Sayfa 181
"Bak, güzel günler yola çıkmış geliyorlar."
Sayfa 169 - Mevlana
"Güneşi kaçırdım diye ağlarsan, yıldızları da göremezsin"
Sayfa 140 - Tagore
Bir kıssa...
Hazret-i Şiblî bir gün yol ortasında, iki çocuğun çekiştiğini görür. Araya girer ve kavganın sebebini sorar. Biri, elindeki cevizi gösterip, ben buldum der. Diğeri de aynı şeyi iddia eder. Hazret, bakar ki olmayacak, şöyle bir teklifte bulunur: "İsterseniz der, cevizi kıralım, ondan sonra konuşalım." Dediği gibi yaparlar. Ama kırılan cevizin içi, sanıldığı gibi dolu değil, çürüktür, boştur. Bunca çekişmenin boşa olduğunu gören her iki taraf mahcup olurlar. Hazret: — Kabuğunu kırıp içini görmeden karar vermemeli. Dışına bakıp aldandığımız o kadar çok şey var ki!.. diyerek, çocuklara hiç unutmayacakları bir ders verir. Bu dünyadaki birçok işler de ceviz misaline benziyor. Allah adına yapılmayan çalışmalar ve dünyayı ahiretin tarlası bilmeden tutulan işler, neticede insanın dengesini bozan ağır birer yük oluyorlar. Gerçek olan, dünyada tecelli edeni ve Yaratanının isimlerini bilmektir. Dünyanın süslü, gösterişli fakat içi kof işlerine aldanmamaktır.
Sayfa 54
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.