"Ölüm bir varlık olunca, ölenlerin yokluğa gitmesi mümkün değildir. Ölüm hal değiştirmektir. Mesela biz daha evvel iki defa ölüp dirildik: Ruhlar âleminde ölüp annemizin vücudunda dirildik, annemizin vücudunda öldük, dünyada dirildik ve dünyada da öleceğiz, kabir kapısından geçip ahirette dirileceğiz.
Ölüm hal değiştirmek olunca ağaç ölür, çekirdek olur. Çekirdeği de toprağa gömüp sulasak, parçalanıp dağılırken sümbüllenir, yani genç ve güzel şekilde dirilir.
Kocaman kayısı ağacını küçültüp 'çekirdek' isimli tabuta sokan Allah, çekirdekte ölüm haliyle dirilik halini aynı anda bulundurmaktadır. Aynı şekilde tabutta giden insan da dünya cihetiyle ölü, ahiret cihetiyle diridir. Çünkü insan bir tohum, bir çekirdek gibi toprağa girecek, kabir kapısından geçip ahiret hayatına devam edecektir."
Hekimoğlu İsmail, ölüm, hayat ve diriliş hakkında merak edilenleri cevaplıyor; ölüm ve ahiret inancıyla ilgili iman esaslarını kendine has üslubuyla anlatıyor.
Editörün görüşü
Hekimoğlu İsmail hayat ve diriliş hakkında merak edilenleri cevaplıyor; ölüm ve ahiret inancını incelikle işliyor.
En önemli cümle
"Tabiat bir sanat eseridir, sanatkâr olamaz. Tabiat, bir kitaptır, kâtip olamaz. Tabiat bir nakıştır, nakkaş olamaz."
Bu kitap neden önemli
Hekimoğlu İsmail, ölümün bir yok oluş değil aksine bir varoluş olduğu fikrini ikna edici bir tarzda anlatıyor. İslamiyet'in çeşitli bilimlerle ilişkisini örnekler üzerinden detaylandırıyor. "Hayat ne demektir? Bir şeyden nasıl her şey yaratılıyor? Taşlar dirilir mi? Öldükten sonra insanı nasıl bir hayat bekliyor?" gibi pek çok soruya cevap veriyor.
Anahtar kelime
Hayat, Ölüm, Diriliş, Ahiret, İslam, İman, İnanç, Maneviyat