Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüme Boyun Eğmeyen Adam

Jack London

Sayfa Sayısına Göre Ölüme Boyun Eğmeyen Adam Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ölüme Boyun Eğmeyen Adam sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ölüme Boyun Eğmeyen Adam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Açlık!..
Sivri kayalar pantolonunu yırtıyor, yaralanan dizleri kanlı izler bırakıyordu, ama açlık bunların hepsini bastırıyordu. Islak yosunların üstünde sürüklenirken üstü başı sırılsıklam ıslanıyor, tepeden tırnağa titriyordu fakat bunların hiçbirini duymuyor, bir parça yiyecek bulma umuduyla yanıp tutuşuyordu.
Sayfa 15 - Neden kitap yayıncılıkKitabı okudu
Demek ki yaşam buydu. Boş ve geçici bir şey... Öyleyse neden sanki ölüme boyun eğmiyordu?
Reklam
Günaydın 1K
Adamlar havlıyor, miyavlıyor ve tavuk gibi gıdaklıyorlardı.
Sayfa 39 - Neden kitap yayıncılıkKitabı okudu
Adamın diğer köpekleride insafsızca dövmesi, ona tekrar tekrar aldığı dersi hatırlatıyordu.
Sayfa 42 - Neden kitap yayıncılıkKitabı okudu
Buck onlar gibi olmamıştı. Ancak bir keresinde adama yaltaklanmayıp, ona baş eğmeyen bir köpeğin de öldürülüşünü görmüştü.
Sayfa 42 - Neden kitap yayıncılıkKitabı okudu
Güney topraklarında dostluk ve sevgi kanunu vardı ve orada özel mülke, kişisel duygulara saygı gösteriyorlardı. Oysa kuzey topraklarında yalnızca diş ve sopa kanunu hüküm sürüyordu. Seviye ve dostluğa değer verenler ahmaktı ve Buck böyle birinin buralarda yaşayamayacağına kanaat getirmişti.
Reklam
İlk kez hırsızlık yapıyordu. Bununla vahşi kuzey ortamında bile hayatta kalabileceğini ispatlamış oluyordu.
Sayfa 57 - BuckKitabı okudu
Belli zamanlarda insanların şehirlerin gürültüsünden ormanlara kaçıp tüfeklerini kullanarak zevk için hayvan öldürmelerinin heyecanı ve kana susamışlığı Buck'ta da vardı ve bunu tamamen içgüdüsel olarak yapıyordu. Bu kovalamaca da başı o çekiyor, vahşiliğe canlı eti ele geçirmeye ve dişleri ile parçalamaya, yüzünü sıcak kanla yıkamaya koşuyordu. Böylesi bir coşku anı yaşamın zirvesindeymiş gibi, daha ötesi yokmuş gibi hissettirir. Bu an yaşamın bir çelişkisidir ki, coşkunun geldiği an kişinin kendini en canlı hissettiği andır; fakat ayrıca kişinin yaşadığını unutması gibi bir andır. Bu coşkuyla, yaşamı böylesine unutmak, bir sanatçının alevlere bakarak yanacağını bile bile kendini kaptırmasına, bir askerin savaş meydanında öleceğini bile bile, kışlaya dönmeyi reddetmesinde rastlanır. İşte Buck da bu ruh hali içindeydi.
Sayfa 68
335 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.