Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ölümsüz Düşünce Tilbe

Zihni Papakçı

Ölümsüz Düşünce Tilbe Gönderileri

Ölümsüz Düşünce Tilbe kitaplarını, Ölümsüz Düşünce Tilbe sözleri ve alıntılarını, Ölümsüz Düşünce Tilbe yazarlarını, Ölümsüz Düşünce Tilbe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
183 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitap insanlığın bebeklik çağından günümüze kadar olan büyüme sürecini basit bir dil ve tibet adlı hayali bir kahramanla hikayeleştirilerek anlatılmış.Böylesi sıkıcı sayılabilen bir konunun hikaye tarzıyla basit ve açık bir şekilde yazılması kitabın anlaşılırlığını arttırmış. Kısaca insanın en baştan beri serüvenini anlatan bu kitap ırkların, milletlerin, devletlerin, imparatorlukların neden ve ne amaçla kurulduklarının ve yıkıldıklarının yanısıra; yazar insanlığın bu serüveninde din konusuna da değinmiştir.Gerek dini açıdan gerek sosyolojik açıdan bakıldığında olayların sorgulayıcı ve hikayeci anlatımı insanlığın bu serüvenine kuşbakışı bir açıdan bakmanızı sağlayacaktır. Yazarın din konusunda değindikleri din konusunda keskin düşünceli arkadaşları rahatsız edebilir.Ancak her dine eşit şekilde yaklaşılmış yani şunu diyebilirim kimsenin dini inancını yermek veya övmek amacıyla değil, bilimsel açıdan sorgulayıcı bir pencereden bakılmış. İnsanlık tarihi bu kadar kısa,basit ve anlaşılabilir bir şekilde anlatılabilirdi.Kesinlikle ufuk açıcı bir kitap.
Ölümsüz Düşünce Tilbe
Ölümsüz Düşünce TilbeZihni Papakçı · İnkılap Kitabevi · 19962 okunma
Böylece, tanrılık aslında unsurlarıyla gök olaylarının duyulur ve çeşitli ilkesiyken, Daha sonra, yeryüzündeki varlıkla olan ilişkileri gözönünde tutulmak üzere, yıldızların düzenli gücü, Daha sonra sembollerin asıllarıyla karşılaştırılmasından,yeryüzündeki bu varlıkların kendileri, Daha sonra doğanın yapma ve yıkma gibi iki temelli etkinliklerinde görülen ikiz güç, Daha sonra neden ile sonucu ayırt etmeksizin ele alınan canlı evren, Daha sonra tek güdücü diye tanınan güneş- ilke , ateş-unsur şekillerinden geçerek.. En sonunda imgesel soyut bir varlık; kalıpsız töz şekli olmayan hiçbir şey anlaşılmayan gerçekçi bir duygusallık durumunu aldı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Gerçek olan, herşeyin hiçliğe döndüğüdür; herşey bir kuruntu, bir görünüş, bir düştür.
Sayfa 117Kitabı okudu
Yeryüzünde bugüne kadar hüküm süren gelişigüzel türemiş, yenilik sevgisi ve görenek ile tutunmuş, halkın coşkunluğu ve bilgisizliğiyle beslenmiş olan kanılar, gizliden gizliye, zorbalıkla nüfuz edinmişlerdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Karamsarların kurtuluşundan, garipliklerinden kendini sakın.İnsan yaşadığı zamandan hoşnut olmazsa, geçmişte yalancı bir yetkinlik bularak, acısını gizlemeye çalışır.Dirilere hıncından, ölüleri över;babalarının kemikleri ile çocuklarını döver.
Tutsaklar ve kadınlar, bu önüne geçilmeyen lüksü, karşılamak için nüfuzlarını sattılar;rüşvet de genel bir ahlak bozukluğu doğurdu.Vezire yüksek ayrıcalıklar sattılar, vezir de imparatorluğu sattı.Kadıya yasa sattılar, kadı da tüze sattı.Hocaya mihrabı sattılar, hoca da ahreti sattı.Altınla herşeye ulaşılabileceğinden, altını elde etmek için herşey yapıldı.Altın için dost dostu, çocuk babasını, uşak efendisini, kadın namusunu, tüccar vicdanını sattı.Devletin içinde ise artık ne iyi niyet, ne ahlak, ne dirlik, ne güç kaldı
Reklam
Yenenler, siz de tanrıya hizmet ettiğinizi söylüyorsunuz, demek tanrı sizin yardımınıza gereksinim duyar.Yaptırım istese, depremler, yanardağlar, yıldırımlar elinde değil mi?Bağışlayıcı tanrı, yoketmeksizin düzeltmesini bilmez mi? .
Herkesin tutkularını uyandırdı, çıkarları yada bağnaz düşünceleri çarpıştırarak, kin ve ayrılık tohumları ekti.Yoksula zenginden kalacak malları vereceğine, zengine yoksulu tutsak yapacağına söz verdi.Bir adamı bir başka adamla; bir sınıfı bir başka sınıfla korkuttu.Güvensizlik içinde bütün yurttaşları birbirlerinden ayırarak, onların güçsüzlüğünden kendi gücünü çıkardı.
İnsanlık çocukluk çağında, aynı gereksinmeler altında, aynı yetileri taşıyarak, ormanlar içinde yaşarken, güçleri de hemen hemen eşitti.Bu eşitlik, toplulukların kuruluşu için verimli ve yararlı bir durum oluşturdu.Bu eşitlik ile, her birey kendini başkasına karşı bağımsız kıldı, kimse başkasına tutsak olmadı.Kimsede efendi olma düşüncesi yoktu.Tutsaklık da, yıkım da toy insanın bilmediği şeylerdi.Elinde kendine yetecek kadar olanaklar bulunduğu için, yabancılardan ödünç almayı kafasından geçirmiyordu.Hiç borç altına girmiyor, hiçbir şey istemiyor, başkasının haklarını kendi haklarına bakarak ölçüyordu.
Açgözlülük, siyasi baskısını kurdu.Kimi zaman da ikiyüzlülük ve kurnazlıkla gökten yalancı iktidarlar ve saygısız bir boyunduruk indirdi.Budunların tutkusu da, din baskısını kurdu.Bunların yüzünden iyi ile kötü, haklı ile haksız, erdemsizlik ile erdem düşünceleri bozularak kılık değiştirdi.Uluslar da yanılmalar ve yıkımlar çıkmazına girdi.
Sayfa 40 - İnkilapKitabı okudu
Reklam
Kimsin sen?Adın, soyadın, doğduğun yer ve tarih nedir?Bu yaşamda sana kefil kimse var mı?Ya da yürekten bağlı bir dostun?Daha dün bulduğun son ve anlamlı gerçeğin gölgesinde bugün herşeyin çöktüğünü gören sen değil misin?Gerçekten sen ,sen misin?Eylemlerinle, inancınla, çabalarınla sen sen misin? Hiç iç evrenini özenle inceledin mi?Bunu yaparken bir kayıtsızlık ile dış etkilerden soyutlandın mı?Kendi özün kendinde yaşayan ülkü müdür?Daha dün devrimler, ihtilaller, dinsel ve uygarlık yenilikleriyle eski bir efendiye başkaldırırken, tüm bu çarpışmalara, uğraşmalara karşın yeni isteğinle yeni bir efendinin yeniden tutsağı olmuyor musun?Başarılmış yeni bir utku, bir başka tutsaklığın başlangıcı değil midir?Sen kendini ne kadar bilir ve tanırsın?Doğruyu eğriden ayırabilmek için, kendi özyargının gücünden yararlanmayı biliyor musun? Benlik oluşmadan ateş alevlendirilir mi?
Sayfa 17 - İnkilapKitabı okudu
Ah çözümsüz döngülerin engelinde yitik beklentiler,bitik insanlar doğururlar.
Sayfa 13 - İnkilapKitabı okudu