Ana İçin Bir Mihrap

Ölümsüzlük

Ferdinando Camon

Öne Çıkan Ölümsüzlük Gönderileri

Öne Çıkan Ölümsüzlük kitaplarını, öne çıkan Ölümsüzlük sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ölümsüzlük yazarlarını, öne çıkan Ölümsüzlük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
101 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İlksöz: Anneden sonrası mı? Hep eksik, hep yarım. Her coğrafyada. İtalyanın kuzeyinde bir köy. Yoksulluğun çepeçevre sardığı insanları hayata bağlayan tek şey kuvvetli dini inançları. Belki de o inanç o yoksulluğu kabulendirtiyor, onunla baş etmeyi sağlıyor. Yoksulluğun çevrelediği insanların içinden daha da yoksul olanları hikâyenin merkezinde.
Ölümsüzlük
ÖlümsüzlükFerdinando Camon · Karakutu Yayınları · 200217 okunma
Annem arkasında, kendisini hatırlatacak ne kadar çok şey bırakmıştı. Ama yaşarken kimse bunların farkında değildi. Şimdi bütün o anılar tazeleniyor, düşünülüyor ve sonsuza dek kalsınlar diye bakırla kaplanıyor. Yaşarken sanki yokmuş gibiydi; herkes kendi hayatını yaşardı. Artık öldüğü için, bütün gücümüzle onu yanımızda tutmaya çalışıyorduk.
Reklam
Yüzünün her kırışığını, saçlarının her telini bütün ayrıntılarına kadar anımsadığım o insanın varlığını kanıtlayacak hiçbir şey yoktu. Yitip gitmişti. O yüzden geride kalan, yalnız dudaklarında ve bazı resimlerde gözlerinde görünen gülümsemeydi.
Doğduğumuz zaman o vardı, dünyanın bir parçasıydı, onu alıp götürmek için dünyanın da birlikte yok olması gerekirdi.
Yıldızlar Bana Bakıyor
Bir akşam annem avluda saçlarını tarıyordu; uzun ve kıvırcık saçları vardı, kemik taraklar hem daha pahalı oldukları hem de çabuk kırıldıkları için demir tarak kullanırdı. Saçlarını büyük bir dikkatle tarıyordu çünkü demir taraklar tehlikelidir. Annem taranmayı bitirince doğrulup saçları omuzlarına dökülsün diye şöyle bir silkindi, sonra ömründe ikinci ve son kez İtalyanca konuşarak, “Yıldızlar bana bakıyor,” dedi.
Sayfa 47 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
Annem kolayca etkilenen, çok duyarlı bir kadındı: Garip şeylerden, yeniliklerden, anlıyabildiği İtalyanca sözcüklerden, beklenmedik olaylardan hoşlanırdı. Hiç hediye istemez, verildiği zaman paketini bile açmaktan kaçınırdı. O zaman birisi yardımcı olur, onun yerine paketi açardı. Somurtur, dudakları sımsıkı, başını sallamakla yetinirdi. Hediye ne kadar pahalı olursa o kadar tedirgin olurdu. Hoşnutsuzluğunu saklamak için en küçük bir çaba göstermezdi. Hemen kaç para ödendiğini öğrenmek ister, hediyeyi kim almışsa ailesinde herkesin sağlığı yerinde mi diye sorardı. Yiyecek, giyecek ve sağlık gereksinimleri göz ardı edilmeden hediye alınamaz sanırdı. Ona göre, birinin bir hediye alması, bir başkasının aç kalması demekti.
Sayfa 37 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.