Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

On Dakika Otuz Sekiz Saniye

Elif Şafak

On Dakika Otuz Sekiz Saniye Gönderileri

On Dakika Otuz Sekiz Saniye kitaplarını, On Dakika Otuz Sekiz Saniye sözleri ve alıntılarını, On Dakika Otuz Sekiz Saniye yazarlarını, On Dakika Otuz Sekiz Saniye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bazı insanlar nasıl oluyordu da hiç bilmedikleri kişiler hakkında rahatça atıp tutabiliyorlardı? "
"Ne büyük bir hafiflikti insanın geçmişini anlayabilmesi olduğu gibi kucaklayabilmesi; o eski ve ham hallerini anlayabilmesi, affedebilmesi, sevebilmesi."
Reklam
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
10 dakika 38 saniye
Kitaptan spoiler vermeden düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım ama kesin vermen diyemem bilginize Öncelikle konu bakımından ve anlatımı bakımından çok hoşuma giden kitap bir hayat kadınının doğumundan ölümüne (hatta olumunden 10 dakika 38saniye sonrasina) kadar ki yaşamını anlatan o yaşamın içinde kimi zaman tarihten anektotlar kimi zaman gönderme kimi zaman da eleştiri kimi zamanda hayatın iğrençlikleri hakkında çok güzel bilgilendirmelerle sürüyor anlatımı.. bir insanın beden ölümünden 10.38 dakika daha ruhla bağlantısı kesilmediğini ve de hayat fonksiyonlarının hâlâ sürdüğünü öğrendim.. ama bunu o kadar güzel bir anlatımla sunmuş ki yazar ona ayrıca teşekkür ediyorum.. şu kitaptan çıkarmamız gereken en önemli yetinin hayat kadınlarına, lgbt topluluğuna yapılan yanlış bakış açısıdır.. kimsenin hayatı kolay değil herkesin bu hayatta bir sınavı var ve inanin bu kitap çok güzel anlatıyor bu durumu.. son olarak üç beş kendimce hoşuma gitmeyen elestirilerim olacak.. öncelikle dine ve dinlere bakış açısı yazarın çok agresifce olduğunu dusunuyorm.. bnce bu yanlış bir düşünce.. onunla beraber resmen ulkemden istanbuldan midem bulandi anlatimda.. ama inanın yazar abartmis olup çok güzel bir ülkeye sahip olduğumuzu düşünüyorum.. teşekkürler
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 20195,6bin okunma
Müziğin insan ruhundaki en derin, en saklı yaraları bile iyi edeceğine inanırmış…
Sayfa 43
Asla arzu ettikleri şekilde sevilmeyeceklerini bilen âşıklar gibi…
Sayfa 42
Ne tuhaf diye düşündü Binnaz. Başka kimse göremiyor muydu canının nasıl da beter yandığını?
Sayfa 38
Reklam
Ağla canım! Hiç utanma gözyaşlarından. Ağla ki yaşadığını anlayasın.
Sayfa 32
Velev ki alıştın… neye yarar? Güvenli de olsa, insan bir yere ait değilse eninde sonunda terk etmeli orayı. Bazen en alışkın hissettiğin yer aslında en az ait olduğun yerdir.
Sayfa 31
Bir kadının kocasını düşündüğünde aşk değil, sevgi değil korku hissetmesi ne acıydı.
Sayfa 26
Tekinsizler. Hani şu havaya atılan madeni para misali, kişiliklerinin iki yanı, iki apayrı yüzü olan insanlar: biri dünyevi, biri uhrevi. Ne zaman hangi yanlarını göstereceklerini kestirmek mümkün değildi.
Sayfa 22
Reklam
Henüz küçüktüler belki ama ne zaman uyanıklık edip ne zaman aptal taklidi yapmaları gerektiğini bilecek kadar deneyimleri vardı bu zor şehirde.
Sayfa 17
Leyla’ya kalsa, insanlığın başına gelebilecek en kötü şey kıyamet değildi. Medeniyetin bir anda toptan silinip gitmesi ihtimali ürkütücüydü, doğru. Ama çok daha ürkütücü olan bir şey vardı: tek tek bizim kendi bireysel ölümlerimizin dünyanın düzenine zerre kadar etkisi olmadığını ve hayatın bizle ya da bizsiz ertesi sabah aynı şekilde devam edeceğini kavramak. En korkutucu olan bu değil miydi?
Sayfa 14
Velhasıl hayat birbirinden kopuk ve kesik kategorilerden değil, birbirine iplik iplik dolanan süreçlerden örülüydü.
Sayfa 12
Ve mutlu bir anın yadigârı gibi parlak ve ulaşılmazdı.
Sayfa 11
Son nefesini verdikten sonra insan, işlerin nerede tökezlediğini sormanın ne yararı vardı!
Sayfa 10
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.