Önce Şairleri Yaktılar

Ahmet Cemal

En Eski Önce Şairleri Yaktılar Gönderileri

En Eski Önce Şairleri Yaktılar kitaplarını, en eski Önce Şairleri Yaktılar sözleri ve alıntılarını, en eski Önce Şairleri Yaktılar yazarlarını, en eski Önce Şairleri Yaktılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman, yalanın en büyük düşmanıdır.
Onlar, "Anadolu Aydınlanması" adı altında ne yazık ki çok kısa süreli ama yine de gücü süresiyle ters orantılı bir aydınlanmayı gerçekleştirdiler. Ama zamanla, daha doğrusu 1938'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından devlet ve onu yönetenlerin çoğu, "fikri hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek yerine, kazara böyle yetişebilmiş kuşaklara karşı kendilerini koruma kaygısına düştüler. O zaman, Köy Enstitüleri kapandı. Tercüme Bürosu kapandı. Tercüme Mecmuası kapandı. Halkevleri kapandı. "Anadolu Aydınlanması" son buldu.
Reklam
Kitap, Klasik, sansür
Köy Enstitüleri'ndeki öğrenciler, yılda en az yirmi beş klasik okumak zorundalar. "Sakıncalı kitap" kavramının ortaya çıkmasına daha yıllar var. Klasiklerin içinden "sakıncalı" cümlelerin ve pasajların ayıklanmasına da öyle.
Şairi ve Şiiri engelleme, yakma ve silme
Durum gerçekten çok tehlikeli. Çünkü önceleri kimi şairler kitaplara hiç alınmazdı. Durum vahim ama açıktı. Sonra kalkıp şairleri yaktılar. O durum da korkunç, feci ama açıktı. Şimdilerde ise kitaplara aldıkları şairlerin şiirlerini 'sakatlıyorlar'. Şairleri kitaplara alıyorlar ama 'kendi istedikleri gibi' söyletmeye çalışıyorlar. Yani onları bir anlamda siliyorlar.
Zamanı Okumak
Yazı adına ne okursak okuyalım, gerektiğinde hepsini "zamanı okumak" için seferber etmeyi başaramadığımızda, okumamız ve okuduklarımız da bir işe yaramamış demektir. Zamanı okumak, yaşanan zamanı kavramak, onu avucumuza alırcasına görebilmiş olmak demektir; yani zamana yalnızca bakmak, hiçbir zaman yeterli değildir.
Kafka'nın Şato'su Silivri'de mi?
Belki de Silivri'deki, Kafka'nın Şato'sudur. Belki de Albert Camus'un yirminci yüzyıla takmış olduğu "Korku Çağı" adı, bizim diyarlarda ancak şimdi, yani yirmi birinci yüzyılda geçerlik kazanıyordur. Malum ya, bizim diyarlara her şey biraz gecikerek gelir. Matbaa, iki yüz yılı aşan bir gecikmeyle gelmişti. Dahası, örneğin Rönesans, hiç gelmedi. Aydınlanma Çağı, daha başlamadan bitiverdi. Eleştirel düşünce tohumları, inançların karartmaları arasında görünmez oldu.
Reklam
164 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.