Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayı: 2

Öncül - Analitik Felsefe Dergisi - Nisan 2019

Öncül Analitik Felsefe Dergisi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
Frege’nin analitik felsefenin doğuşuna tek etkisi yazdıklarıyla olmamıştır. O sıralarda mühendislik öğrencisi olan Ludwig Wittgenstein’la ve Bertrand Russell’la yazışmış olması, Wittgenstein’ı Russell’ın yanında Cambridge’de mantık çalışmaya ikna etmesi ve Rudolf Carnap’ın Jena’da Frege’nin derslerine girip düşünsel olarak ondan etkilenmiş olması gibi nedenlerden dolayı da Frege’nin analitik felsefenin tarihinde önemli bir rolü vardır.
Bir bireyin hayat hakkı olduğunu kabul etmek bizi doğrudan hayattan vazgeçme hakkı olduğunu da kabul etmeye zorlayabilir. Eğer bu akıl yürütme biçimi doğruysa, hayat hakkını kabul eden bireyler, hayattan vazgeçme hakkı olarak ötanaziyi de kabul etmeliler gibi görünüyor. Ancak ya hayat hakkını reddedersek ya da herkesin bu hakka sahip olmadığını düşünürsek? Bu elbette tartışmanın seyrini oldukça değiştirir. “Hayat hakkına sahip olmak; hayattan vazgeçme hakkına da sahip olmayı doğuruyor” cümlemizin ahlaken kabul edilebilir bir nitelik kazanması için Hayat Hakkı’nın temellerini tartışmamız gerekiyor
Reklam
Russell - 'Neden' Kavramı Üzerine
Günümüzde geçerli olan her yasa gelecekte yerini koruyacaktır diyemeyiz zira bir yasaya uyan geçmişteki gerçekler, bugüne kadar farkedilmemiş ama gelecekte ayrılarak farkedilecek diğer yasalara da uyacaktır.Bu sebeple, her an içinde, o ana kadar kadar çiğnenmemiş ve o an ilk kez çiğnenecek yasalar bulunur.Aslında bilimin yaptığı yalnızca gerçeklere uyan en basit formülü seçmektir.Fakat bu elbette doğanın bir yasası değil, metodik bir ilkedir.Eğer en basit formül bir zaman sonra uygun olmaktan çıkarsa, yerine yine uygun olan en basit formül seçilir ve bilim bir aksiyomun yanlışlandığını farketmez.Bu süretle şu kaba gerçekle karşı karşıya kalırız; bilimin bir çok dalında gayet basit yasaların günümüze kadar yerini koruduğu gözlemlenmiştir.Bu gerçeğe ne bir a priori temeli varmış gibi yaklaşılabilir ne de bu gerçek yasaların yerini koruyacağı görüşünü tümevarımsal şekilde desteklemek için kullanılabilir
Evrimsel Çürütme Argümanı - Talha Gülmez
Eğer son on sekiz yılda epistemoloji, ahlak felsefesi, zihin felsefesi, metafizik gibi felsefenin “ana dalları”nda yapılan çalışmalara göz atarsanız, evrimle ilgili hararetli tartışmalara rastlamamanız mümkün değildir. Bu tartışmalardan en çok konuşulanların başında, evrimin bilişsel kapasitemiz üzerine etkisi ve bunun epistemolojik imaları gelmektedir.
Analitik Felsefenin Öyküsü Bölüm 1: Başlangıç ve Kurucular
Russell idealizmi Felsefe Problemleri (The Problems of Philosophy) kitabının 4. bölümünde de eleştirir. Buradaki eleştirisi direkt Neo-Hegelciler’in idealizmine değil, George Berkeley’in savunduğu idealizm türüne yöneltilir. Russell, Berkeley’in felsefesinin mesela bir masanın algılanmaması durumunda var olmayacağı sonucunu doğurduğunu söyler. Peki insanlar olmasaydı bir masa var olamaz mıydı? Bu sonuç pek çoğumuza absürt görünür ancak Berkeley’in buna bir cevabı vardır: Biz var olmasak bile masa Tanrı’nın zihninde olduğu sürece bizden bağımsız bir şekilde var olabilir.
Evrimsel Çürütme Argümanı - Talha Gülmez
Sistematik olarak hatalı bilgi üretiminin yeri çok kısıtlıdır ve bilişsel ve duyusal kapasitemizin geneliyle ilgili bir hüküm veremez. Bilişsel kapasitelerimizin genel olarak güvenilir olduğu doğrudur, fakat bunun istisnalarının olduğunu inkar etmek de pek mümkün değildir. Bilişsel kapasitilerimiz genel olarak güvenilir olduğu sürece de edindiğimiz bilgi ve ürettiğimiz inançların farklı şekillerde sağlamasını yapabiliriz. Evrimin doğruluğa duyarlı olmadığı iddiası bu “ufak” nüans nedeniyle çürütmecinin baştaki savından daha güçsüzdür. Eğer öyle olmasaydı tüm akıl yürütmelerimizden, muhakeme kapasitemizin tamamından şüphe etmemiz, katı bir şüpheciliğe yönlenmemiz gerekirdi. Yani çürütmecinin baştaki iddiası, gereğinden fazlasını kanıtlardı ve onun da kabul etmek istemeyeceği bir sonuca götürürdü.[15] [15] Bu savunma genel olarak Çürütmeci Argüman’a en sık getirilen itirazdır. Bunun en detaylı savunması için bkz: Vavova, K. (2014). Debunking Evolutionary Debunking. Oxford Studies in Metaethics, Volume 9, 76-101.
Reklam
Russell - 'Neden' Kavramı Üzerine
Şu an için nedenlerin çokluğu sorusunu es geçiyorum çünkü daha mühim olan diğer soruların üzerinde durulması gerekmekte. Bu sorulardan ikisi şunlardır: 1) Bir ”Olay”dan kast edilen nedir? 2) Neden ve sonuç arasında ”zaman aralığı” ne kadar uzun olabilir? 1) Yasaya göre bir ”Olay” aksi takdirde önemsiz olacağından dolayı yinelenen bir
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.