Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onuncu Köy

Fakir Baykurt

Onuncu Köy Gönderileri

Onuncu Köy kitaplarını, Onuncu Köy sözleri ve alıntılarını, Onuncu Köy yazarlarını, Onuncu Köy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
364 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Sanırım benim yapacağım tek yorum, o günden bu yana bizim insanımızın zihniyetinin -kim oldukları bellidir- asla değişmemiş olması üzerine. Cumhuriyetin ilk yıllarında ne ile savaşıyorsak; hala aynı şeyle savaşıyoruz. Ülkece, milletçe ve insanca kalkınmak yerine belirli bir kesimi kalkındırmak üzerine çabalayıp duruyor; bilirkişilerden çok "Yonis Bey"leri dinliyor, halktan çok "Durana"ları memnun etmeye çalışıyoruz. Damalı Köyü'nün Hocası'nın da dediği gibi; öğretmenin, doktorun, savcının, askerin görevini kanunlarla sınırlayan hukuk bugün de "Yonis Bey"leri serbest bırakmış halde... Ve hala Ağrı'nın tepesindeki horozun ötmesini bekliyoruz...
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19801,108 okunma
"...evet, demokrasinin sakıncaları da var. Adını getirmekle, kendisini de getirmiş olmuyoruz. Demin de dediğim gibi, iş bunda da varıp ilköğretime dayanıyor. Eğitime, ulusal kültürün toptan yükselmesine! Yurttaşların cahilliği, toplumsal yaşayışta gedikler açıyor. Yunus Beyler, hep bu gediklerden işliyorlar."
Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Savcı diyor, benim yapacağım işleri kanun sınırlamış, görevlerim arasında eğitim sorunlarıyla ilgilenmek yok. Peki, Yunus Bey'in görevleri arasında var mı benim naklimle uğraşmak? Kanun, savcının görevlerini sınırlamış da, Yunus Bey'i niçin başı boş bırakmış?"
"Köylünün uyanmasından zarar göreceğini sananlar var. Cahilliğin her türlüsüyle savaşmak gerekiyor. Gece, arkadan, gizli vuruyorlar. Bütün tepkileri ilkel insanlarınki gibi. Ama beni asıl üzen, aydınların vurdum duymazlığı, aydınların, yöneticilerin..."
Sayfa 207Kitabı okudu
"Gönlün sığdığı yere, köy sığar."
Sayfa 205Kitabı okudu
"Oyuncak gibi, oradan alınıp oraya atılıyorum. Şimdi o köye benden sonra gidecek arkadaş ne yapacak? Yeni gideceğim köyde ben ne yapacağım? Yüzlerce, binlerce köyde, yüzlerce binlerce arkadaşımız var, hepsi değersiz birer piyon gibi harcanırlarsa, memleket ne yapacak?"
Sayfa 199 - Remzi Kitabevi ÖğretmenKitabı okudu
Reklam
"Bir defa sen, bizim gönderdiğimiz genelgelerin ruhunu anlamamışsın. Onlar ilden geliyor. İle de Ankara'dan. Onların bugünkü Türkiye realitesiyle hiçbir irtibatı yok! Onlar hayal, onlar edebiyat! Dağdaki çobanı, köydeki Kezban'ı... Laf onlar! Okutamazsın arkadaş. Okutmak istersen başın belaya girer. Dağdaki çobanı okutmanın sayılmayacak kadar sakıncaları vardır. Genelge yazarları bunları göremezler."
Sayfa 194 - Remzi Kitabevi, Orhan Bey,Kitabı okudu
"... Peki onun elinden gelen yok, bunun elinden gelen yok, ne olacak sonu? Hep böyle çaylar köprüsüz, sokaklar çamur, insanlar kendi karanlıklarında... Topal Pehlivan aralarına girip: -Sütlü keçiyi mi, sütsüz keçiyi mi seversin?- diyor. İmam köşeye çıkıp: -Ey cemaati müslimin! Bilmiş olun ki dünya yalan!- Ben de bir yaşama sevinci bir istek tutturmaya çalışıyorum. Köy iki arada bir derede... Dünya yuvarlak mı, düz mü?... Sarı öküzü de sık sık hortlatıyoruz... Türkçe okunmakta iken, Arapçaya döndürülen ezanın demokrasiyle ilgisini buluyoruz. Kur'an yeni harflerle yazılsa olur mu, olmaz mı? Yaptığımız dört adımlık ilerlemeyi dört misliyle geri atmakta üstümüze yok. Uyku bu... Eskiden biri: - Bahar gelmeyecek mi, bahar gelmeyecek mi?- dermiş. Şimdi ki feryadımız: -Uyanmayacak mıyız, uyanmayacak mıyız?-... Ağrı'nın başındaki horozun ötmesini bekliyoruz."
Sayfa 112 - Remzi Kitabevi,Kitabı okudu
"Savaşları çok ilkel. Karıyla kızla... bir odaya kapatıp... başka bilmiyorlar. İnsan iki köprü yapamaz mı şuraya yıllardır? Sokakları çamurdan kurtaramaz mı? Sidikli yorgan bastırmış üstlerini... çırpınıp kalkamıyorlar... Uyansalar bile bir ağırlık, uyuşukluk var üstlerinde. Öğlelere kadar gözlerini açmadan, güneşleri görmeden yatıyorlar. Ağrı'nın başındaki horoz... başka çare yok..."
Sayfa 112 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Gün, Ağrı'nın dağından sıyrılıp çıktığı zaman karımızı kızımızı, gencimizi yaşlımızı, yani ki hepimizi; elde kazma kürek, koltuklarımızdan ter fışkırmış, yüzümüz toprağa bulanmış, Türkiye'yi güle, yeşile boğmak, dünya bahçesinin güzel bir köşesi yapmak için... çalışır bulmalı.
Sayfa 62 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Hani kıyamette İsrafil, sur çalgısına üfürecek de bütün ölüler dirilecek ya, onun gibi, bu baba horoz da öyle bir ötmeli ki, dağdaki taştaki, köydeki kasabadaki sıçrayıp kalkmalı. Yani kendine gelmeli.
Sayfa 62 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bu dünya bir acayip gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni... kullan gemini, göreyim seni!
Sayfa 201Kitabı okudu
:D
Okul hocaları, Türkiye’nin güneşidir. Gece gündüz löküs gibi ortalığı aydınlatırlar. Hemi de maarifsiz bir millet payidar olamaz. Bunu bizim dürzüler bilmez.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.