Keşke insanın acısı muğlak kelimelerle değil de net sayılarla ölçülebilseydi.Keşke ne kadar acı çektiğimizi bilmenin bir yolu olsaydı,acının maddesi ve ölçüsü bulunsaydı..
Aile bağları, ölüm, yas ve yalnızlıkla ilgili otobiyografik bir roman Ordesa. Orta yaşlı, isimsiz erkek anlatıcının monoloğunu okuyoruz baştan sona. Eşinden ayrılmış, çocuklarıyla da çok yakın bir bağ kuramamış anlatıcımız, yalnız kalmasının da etkisiyle dönüp geçmişine, çocukluğuna bakıyor, kaybettiği annesi ve babasını anıyor, onlarla olan
Geçmişe saplantılı yaşamak, bugünün keyfini çıkarmanıza izin vermez, ama perişanlığıyla çıkagelen geçmişin ağırlığı olmadan bugünün keyfini çıkarmak da keyif değil yabancılaşmadır.