Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

25TH ANNIVERSARY EDITION

Orientalism

Edward Said

Orientalism Sözleri ve Alıntıları

Orientalism sözleri ve alıntılarını, Orientalism kitap alıntılarını, Orientalism en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gramsci, (Hapishane Defterleri) şunları söyler:
"Eleştirel irdelemenin hareket noktası, kişinin gerçekte ne olduğunun bilincine varmasıdır, 'kendini' o ana uzanan tarihsel sürecin bir ürünü olarak 'bilmesi'dir; bu tarihsel süreç, size, dökümünü bırakmaksızın, sonsuz sayıda iz yükler." "The starting point of critical elaboration is the consciousness of what one really is, and is 'knowing thyself as a product of the historical process to date, which has deposited in you an infinity of traces, without leaving an inventory."
Savım şu :Şarkiyatçılık bir söylem olarak incelenmedikçe,
" Aydınlanma sonrasında Avrupa kültürünün Şark' ı siyasal, sosyolojik, askeri, ideolojik, bilimsel, imgesel olarak çekip çevirebilmesini -hatta üretebilmesini- sağlayan o müthiş sistemli disiplinin anlaşılması olanaksızdır." "My contention is that without examining Orientalism as a discourse one cannot possibly understand the enormously systematic discipline by which European culture was able to manage and even produce the Orient politically, socio- logically, militarily, ideologically, scientifically, and imaginatively during the post-Enlightenment period."
Reklam
Yanlizca Şarkiyatçılıkta değil her konuda öyle sanki...
"There is not simply the problem of finding a point of departure, or problematic, but also the question of designating which texts, authors, and periods are the ones bes suited for study." (Tek sorun bir hareket noktası ya da bir sorunsal bulmak değil; bir de, çalışmaya en iyi gidecek metinleri, yazarları, dönemleri seçme sorunu var.)
Giriş:
"The Orient was almost a European invention, and had been since antiquity a place of romance, exotic beings, haunting memories and landscapes, remarkable experiences." (Şark neredeyse tümden Avrupa'ya özgü bir buluştu; antikçağdan beri, gönül maceralarının, egzotik varlıkların, akıldan çıkmayan anılarla görünümlerin, olağanüstü deneyimlerin mekanı olagelmişti.)
"If the knowledge of Orientalism has any meaning, it is in being a reminder of the seductive degradation of knowledge, of any knowledge, anywhere. at any time. Now perhaps more than before." "Şarkiyat bilgisinin bir anlamı varsa eğer, bu anlam, Şarkiyatçılığın bil­gide ortaya çıkabilecek ayartıcı alçalışın bir hatırlatıcısı olmasında ya­tar herhangi bir bilgide, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda. Belki şimdi eskisinden de çok."
Sayfa 328Kitabı okudu
"I have begun with the assumption that the Orient is not an inen fact of nature. It is not merely there, just as the Occident itself is not just there either." (Şark'ın hareketsiz bir doğa olgusu olmadığı kabulüyle başladım işe. Nasıl Garp'ın kendisi belli bir yer değilse, Şark da belli bir yer değildir.)
Reklam
"Ne kadar eski olursa olsun, Sanskritçe'nin olağanüstü bir yapısı vardır; Yu­nanca'dan daha yetkin, Latince'den daha zengindir, bu dillerin ikisinden de da­ha incelikti bir arılığı vardır, ama bu iki dille arasında, hem fiillerin kökenleri hem de dilbilgisi biçimleri bakımından, rastlantıyla ortaya çıkmış olabilecek bir benzerlikten daha sağlam bir benzerlik görülür; hiçbir filoloğun, bu üç dili, or­tak bir kaynaktan doğduklarına inanmaksızın inceleyemeyeceği kadar sağlam bir benzerliktir bu aslında." "The Sanscrit language, whatever be its antiquity, is of a wonderiul structure; more perfect than the Greek, more copious tnan the Latin. and more exquisitely refined than either, yet bearing to botn of them a stronger affinity, both in the roots of verbs and in the forms of grammar, than could possibly have been produced by accident; so strong indeed, that no pnilologer could examine them all three without believing them to have sprung from some common source."
"A final perhaps boastful observation about the method: This I wrote the work with different readers in mind." (Yönteme ilişkin son belki de böbürlenme içeren bir gözlem: Bu çalışmayı farklı farklı okurları gözönünde bulundurarak yazdım.)
"Kültürü siyaset çamuruna bulaştırma girişimlerinin çoğunda, fazlasıyla kabasaha bir putkırıcılığın ortaya çıktığı doğrudur belki; ya da belki benim alanımdaki toplumsal yazın yorumu, ayrıntılı metin çözümlemelerindeki korkunç teknik ilerlemeye ayak uyduramamıştır." "Perhaps it is true that most attempts to rub culture's nose in the mud of politics have been crudely iconoclastic; perhaps also the social interpretation of literature in my own field has simply not kept up with the enormous technical advances in detailed textual analysis. "
"Television, the films, and all the media's resources have forced information into more and more standardized molds." (Televizyon, filmler, medyanın tüm olanakları, bilgiyi gitgide tektipleşen kalıplara girmeye zorladı.)
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.