Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik

Umberto Eco

En Eski Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik Gönderileri

En Eski Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik kitaplarını, en eski Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik sözleri ve alıntılarını, en eski Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik yazarlarını, en eski Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kirpiler top biçiminde olup, bütün kirpiler dikenlerle kaplıdır. Physiologos 'ta kirpinin asmaya tırmandığı ve üzümün olduğu yere gittiği, taneleri yere attığı ve bunların üzerinde yuvarlandığı, tanelerin dikenlerine yapıştığı ve asmayı ürünsüz bırakıp bu taneleri yavrularına götürdüğü söylenir. Neden kirpiye bu tuhaf tutum atfedilmektedir? Bu atıftan uygun bir ahlaksal açıklama çıkarmak için: İnançlı kişi ruhsal Asma 'ya bağlı kalmalı, kötülük ruhunun oraya tırmanmasına ve kendisini her tür salkımdan yoksun bırakmasına izin vermemelidir.
Sayfa 116Kitabı okudu
"Ortaçağ" kavramının kendisi tanımlanması son derece güç bir kavramdır ve terimin açık etimolojisi bize bu kavramın nasıl kimsenin bir yere yerleştiremediği on yüzyıla yer bulmak üzere icat edildiğini göstermektedir; çünkü bu önyüzyıl, çok gurur duyulan bir dönem ile büyük bir özlem duyulan bir başka dönem arasında, iki "olağanüstü" çağ arasında yer alıyordu.
Sayfa 17
Reklam
Temaşa, büyük bir hayranlıkla izlenen şeylere zevk ve coşku dolu bir bağlanımla bütünleşen, "kavranacak nesneye yöneltilmiş, ruhun özgür ve keskin bir bakışıdır" (perspicax et liber animi contuitus in res perspiciendas).
Sayfa 32
Göğüsler en çok ölçülü dolgunluk ve diklikte olduklarında hoşa giderler... Derli toplu tutulmalı, ama fazla bastırılmamalı, hafifçe bağlanmalı ve serbestçe hareket etmemelidirler. (Sermos in Canticum 31, PL 184, sütun 163)
Sayfa 34
Her değerli taş giysin oldu senin: topaz, yeşim, zebercet, balgamtaşı, beril, safir, yakut ve zümrüt.
Sayfa 37
Reklam
Skolastik kuram, modern kuramın aksine, şiirin rasyonel düşüncenin erişemediği bir yoğunluk ve kapsayıcılıkla şeylerin doğasını açığa çıkarabileceğini düşünemiyordu; bunu düşünememesinin nedeni de, eğitsel bir sanat kavrayaşına bağlı olmasıydı. Şair daha önceden kesin olarak belirlenmiş bir hakikatler bütününü öğretiyorsa, yeni gerçekler ortaya koyamaz, olsa olsa aktardıklarını hoşa gidecek şekilde aktarabilir.
Sayfa 194
Eckhart'a göre, tüm yaratılmaşların biçimleri Tanrı'nın zihninde önceden vardır ve insan herhangi bir şeyin imgesini algıladığında bir aydınlanmadan, bir anlıksal kayradan geçer. İde, biçim verilen bir şey olmaktan çok bulunan bir şeydir, insanın algıladığı şeylerin hepsi Tanrı'nın kendisinde vardır. Söz, gücünü başlangıçtaki Söz'den alır. Sanatsal bir örnek aramak şiir yazmak değildir; yeniden üretilecek gerçeklikle özdeşleşinceye kadar insanın bakışını mistik olarak o gerçekliğe dikmesi demektir. Ama Tanrı'da var olan ve insanın zihnine aktarılan ideler Platon kuramındaki arketipler olmaktan çok, etkinlik türleri, güçler, işlem ilkeleridir. İdeler canlıdır, birer "standart" olarak değil, gerçekleştirilecek edimlerin ideleri olarak vardırlar. İdeden gerçekleştirilmiş şey doğmalıdır, ama bir büyüme edimi olarak doğmalıdır.
Sayfa 204
Güzellik nasıl onu gören kimsenin hoşuna giden şey ise, içsel güzellik de onu sezinleyen ve onu sevmeye yönelen ruha zevk veren şeydir.
Ruhsal güzellik, bir insanın davranışı ile eylemlerinin aklın ışığında gereğince oranlı olmasında yatar.
Sayfa 153Kitabı okudu
215 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.