Ortaçağ İnsanları; tarihi hep okuduğumuz savaş, siyaset, krallar, yöneticiler aracılığıyla değil de sıradan insanların hayatları vasıtasıyla ele alarak onların sosyal, ekonomik hayatları hakkında bilgi veren bir tarih kitabı.
Kitapta ilk bölümde Ortaçağ'ın başlangıcının Roma İmparatorluğu'nun çöküş dönemine dayanmasının sebepleri
“ Ortaçağ’da yaşamış bir köylü, bir ev hanımı, bir kumaşçı bizim tarih ufkumuzda kaybolup gider. Oysa bir derebeyinin mülk defteri, kronikler, seyyahların hikâyeleri, başrahibin kayıtları, ev idaresi konulu öğretici eserler, aile mektupları koleksiyonları, evler, kitabeler ve vasiyetnameler araştırmacılar için bulunmaz birer kaynak niteliğindedir.
Ortaçağ döneminin özellikle sosyal yapısını anlatan, sıradan insanların gündelik eylemlerini okuduğum bu kitap bana o dönemin tam bir portresini çizdi. Çağa yönelik o kadar çok detay vardı ki okurken zihnimde canlandırmak güzel oldu. Dipnotlar ise birçok yerde imdadınıza yetişiyor.
Okul dönemlerimizde Ortaçağ'a ait ünlü isimler, savaşlar ve tüm mücadeleleri hatırlıyoruz. Fakat o dönemde yaşamış bir köylü, bir ev hanımı ya da sosyal yaşam içindeki herhangi birisi hakkında ne kadar bilgiye sahibiz tartışılır. Belki biraz genel itibarıyla fikrimiz vardır elbette ama kitabın içindeki bilgilerin sıradan insanların sıradan olmayan bir anlatımla aktarılmış olması benim için çok güzel oldu.
Fotoğraflar, şiirler ve tarihsel kaynaklarla desteklenmiş olması kitaba ayrı bir hareket katmış. Kadınlara yönelik anlatılan kısımları daha bir ilgiyle okudum. Toplum içinde kadının yerini yazar çok net işaret etmiş. Mesela bu konuda söyleyecek çok şeyim var. Kadının üzerine dikilmiş bu kıyafet, tarihin her döneminde ona ya dar ya da bol geliyor maalesef. Okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.
Yazar, dönemin insanlarını anlatırken onların sadece gündelik eylemleri değil hissettikleri üzerine de odaklanmış. Benim için demleye damlaya okunan bir kitap oldu. Günümüz dünyasından uzaklaşmak için o zamanlarda gezinmek hoşuma gitti.
Kronik markası ve İslam Kavas çevirisi ile raflara sunulan Ortaçağ İnsanları, dönemin meraklıları için son derece keyifli bir eser. Ben özellikle Marco Polo'nun anlatıldığı kısımdan büyük keyif aldım. Peki başka neler sunuyor bize bu kitap gelin bakalım...
Kitap oldukça doyurucu bir giriş ve 7 bölümden oluşmakta. Giriş ve ilk bölümlerinde Avrupa'nın resmen inşa edildiği Roma döneminden Barbar istilası sonrası geçiş dönemini çok iyi analiz edebiliyorsunuz. Özellikle Barbar istilasının bugünkü batıya göç dalgasına benzerlikleri oldukça dikkat çekici. Roma İmparatorluğu'nun yıkılışının altında yatan toplumsal değişim hakkında bu kitaptan referans alarak konuşabileceğiniz, yazabileceğiniz oldukça geniş bir tartışma başlığı bulabilirsiniz.
Marco Polo ile ilgili kısım oldukça zengin ve hareketli. Hemen ardından 15 yaşındaki bir ev hanımına yazılmış "rehber" niteliğinde bir kitaba giriş yapıyorsunuz. Tüccarlar ve esnaflar ile yolculuk son buluyor. Ortaçağ İnsanları kapsamlı bir analiz yapma şansı sunuyor. Çalışmalarımda besleneceğim bir kaynak oldu. Tavsiye ederim.
Eileen Power tarafından Ortaçağ iktisat tarihini anlatmak için yazılmış 1930’larda yazıldığı için birçok bilgi eskimiş durumda. Ortaçağın sıradan insanlarının sıradan günlük hayatı akışı anlatılıyor. İkinci bölümde Marco Polo’ya değinilmiş bir bölüm anlatılmış. Alıntıların ve şiirlerin çok fazla olması akıcılığı bozmakla birlikte birçok bölüm gereksiz bir şekilde uzatılmış.
Ortaçağ İnsanları bir tarih kitabı olarak anlaşılmamalıdır. Zira sıradan insanın hayatını ele alarak Ortaçağ'ı yansıtan bir eser. Bir dokuzuncu yüzyıl çiftçisinden meşhur tacir ve seyyah Marco Polo' ya, ondördüncü yüzyıl başrahibesine ve aynı dönemin genç bir Fransız ev hanımına, iki geç Ortaçağ İngiliz tacirine kadar altı kişinin portresini içermektedir. Biraz daha akıcı bir anlatımla cok daha iyi bir eser olabilirdi.
Kitabın ilk yarısı akıcı ve gerekli bilgiler içeriyor. İkinci yarısı tüccar olan kısım gereksiz detaylı ve çok yavaş ilerliyor. Orta Çağ hakkında genel bilgiler öğrenmek ve çok fazla detaya girmek istemiyorsanız bu kitap sizin için uygun olmayabilir
ortaçağda yaşayan farklı insanların günlük hayatları aile ve çalışma yaşantısı anlatılıyor, marco polo hakkında da bir bölüm var, kitabın son 2 bölümünde nedense ilgim büyük oranda azaldı ama o bölümlere kadar çok akıcı ve keyifli bir kitaptı fakat yazar ilginç birisi biraz islam düşmanı ve kompleksli birisi gibi
Kitap güzel ama yersiz uzatılmış bölümler mevcut. Hiç gereği olmayan şeyleri atsak sayfa sayısı 220'den 150 ye düşer. ihtisas alanım ortaçağ ve bu konuda belki de yakın tarihin en donanımlı tarihçisi olduğum için kitap bana çok şeyler katmadı.yeni başlayanlara tavsiye edebilirim ama. Çerezlik. Hayatın anlamını vermeyecek ama onu söyleyeyim. Hoşçakalın.
Tarih kitaplarında genelde ünlü generallerin savaşları hangi taktikle kazandığını, kralların fetihlerini, padişahların saraylarını kısaca senyörlerin hayatını okuruz. Sıradan halkın ne yaptığı pek anlatılmaz. Önemsiz oldukları için mi? Ne de olsa kraldan bir tane vardır, ama köylüden on binlerce vardır. Öyleyse önemsizdir. Peki kralı doyuran tarlayı eken, ihtişamıyla böbürlendiği sarayı inşa eden, savaşlarına katılan sıradan halk değil midir? Yazar Eileen Power da tarihin göz ardı ettiği bu kitleye odaklanıyor. Kral Charles ipekle örtülü tahtında yayılıp üzümleri ağzına atarken pleb Hubert ne yapmaktadır, hayata bakış açısı nedir, bir günü nasıl geçmektedir gibi sorulara yanıt arıyor. Ortaçağ dönemini seviyor ve karanlıkta kalan halkın gündelik yaşamını merak ediyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap.
ortaçağ insanları, benim tarih kitaplarına bakış açımı genişleten bir kitap oldu. bunun sebebi; siyasetten ziyade, o dönemin halkına direkt odaklanmasıdır. bir köylüden, derebeyinin mülk defterine, seyyahların hikayelerinden, bir kumaşçının gündelik hayatına dair önemli bilgileri, daha önce elde edilen kaynaklarla anlatıyor.bir ortaçağ düşkünü olarak bu kitap, benim için bulunmaz hint kumaşı.
Ortaçağ insanları , arayanlar için bulunmaz bir yapıt ,dili biraz ağır olsa da ,ise yarar bir eser. Tarih denilince akla gelen siyahi tarihlerdir. Yani şu kral ne yapmış su savas nasıl kazanılmış tarzında. Peki halk ve onun zor yaşantısı nasıl olurdu . Kitap bu konu ile ilgili alt başlıklar şunlar ,mukaddime , çiftçi , Marco Polo, rahipler, tüccarlar , kumaşçı .
Oldukça eski tarihli, ama yine de keyifli bir kitap. 1930’larda yazılmış olması nedeniyle aslında bilgiler biraz eskimiş. Özellikle benim şu sıralarda yoğun bir şekilde ortaçağ tarihini okuyor olmam sebebiyle, bilgilerin eski olduğunu anlamam daha da kolay oldu. Ama yine de dili sade, okuması ve anlaşılması kolay bir kitap.
Her ne kadar güzel çevrilse de şiirlerin yapısının bozulduğunu anlayabiliyorsunuz. Özellikle Avrupa'nın Ortaçağda yaşadıkları birçok sorunu ülkemizde günümüze kadar devam ettiğini görmek üzüntü verici oldu. Konuların çok dağınık işlenmesi sebebiyle yoğunlaşmak çok zor oluyor. O yüzden çok beğenmedim.
