Sayfa Sayısına Göre Ortaçağda Büyü Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Ortaçağda Büyü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ortaçağda Büyü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyüyü tanımlamanın alternatif bir yolu daha vardır; burada vurgu, yardıma çağrılan gücün türüne değil, çağırma eylemine atfedilen kudrete yapılır. Büyüye dair böyle bir algılama biçiminin kökleri 16. yüzyıldaki dini tartışmalara uzanır; 19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyılın başlarındaki antropolojik metinlerde bu algılama biçiminin geçerlilik kazandığını görürüz." Bu yaklaşıma göre, dinin başlıca niteliği Tann ya da tanrılardan yardım dilemesidir. Büyünün başlıca özelliği ise, spirituel varlıkları ya da güçleri zorlamasıdır.
Büyü, kendi amacı için mekanik bir şekilde ruhları -ya da doğadaki, akışkan kişiliği olmayan spiritüel güçleri- kullanmaya çalışır. Bunun elektrik düğmesini açıp kapayarak elektriği kullanmaktan pek bir farkı yoktur.
Bu yaklaşıma göre, dinin başlıca niteliği Tanrı ya da tanrılardan yardım dilemesidir. Büyünün başlıca özelliği ise, spiritüel varlıkları ya da güçleri zorlamasıdır.
Ortaçağ kültürüne dair bütün kaynaklarımız, nüfusun yazmayı bilen küçük bir katmanından gelmektedir ve onların zihinsel dünyasından okuryazar olmayan kesimlerin zihinsel dünyasına giden kestirme bir yol yoktur. Yapabileceğimiz en iyi şey bu kaynakları, doğru soruları sorarak özen ve incelikle okumaktır. Okuryazar seçkinler, halkın zihniyetini hangi yollarla paylaşmakta ya da içinde eritmektedir? Bazı metinler sıradan insanların bakış açısını diğer metinlerden daha iyi yansıtıyor olabilir mi? Popüler kanı ve inançları, eğitimli insanların eleştiri ve saldırılarından bağımsız bir şekilde tekrar inşa etmek mümkün müdür? Entelektüellerin büyü tanımları popüler bakış açılarını yansıtıyor ya da tahrif ediyor olabilir mi? Entelektüellerin avantajı şudur: Formüle edilmiş açık teorileri ve tanımları vardır ve bunları anlayıp benimsemek bizim için daha kolaydır. Toplumun geri kalanının da dünyayı bir algılama biçimi vardır, ama bizim açımızdan bunları yeniden inşa etmek zordur. Popüler ve eğitimli zihniyetler bazen birbirine benzer bazen de farklıdır; aralarındaki ilişkiyi görmek için kanıtları dikkatli bir şekilde, her olayın üzerinde tek tek durarak okumalıyız.
Ortaçağ Avrupa'sında yüksek kültürle popüler kültür arasındaki en belirgin ayrımlardan biri, entelektüellerin büyüye dair kavramlarının çoğunu klasik literatürden almalarıdır.