Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ortadoğu Konuşmaları

Zahide Tuba Kor

Ortadoğu Konuşmaları Sözleri ve Alıntıları

Ortadoğu Konuşmaları sözleri ve alıntılarını, Ortadoğu Konuşmaları kitap alıntılarını, Ortadoğu Konuşmaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ortadoğu" kavramına da kısaca bakmak lazım. Bu kavram, sömürgeci güçlerin bir üretimi. Zaten Ortadoğu'nun sınırları ve yapısı da suni; 1916'da İngilizler ile Fransızlar arasındaki Sykes- Picot Anlaşması çerçevesinde bu coğrafya şekillendi. Yani Ortadoğu aslına bakarsanız bir icat.
Sayfa 37 - Fawaz Gerges- Ortadoğu Uluslararası İlişkiler Çalışmaları: Tarih, Teori ve Metodoloji Üzerine Bir Haşiye
Muammer Kaddafi ile Beşşar Esed otomatik olarak aynı kefeye kondu. Oysa Libya ile Suriye devletlerinin yapısı birbirinden çok farklıydı. Libya’da devlet ve ordu diye bir şey olmadığından yönetimde Kaddafi’nin ağırlığı Esed’e kıyasla çok daha azdı. Zira Kaddafi devleti sistematik olarak ortadan kaldırarak yerine sözde Devrimci Halk Komitelerini kurmuştu. Dolayısıyla rejim fazla direnemeyip dokuz ay içerisinde çöktü. Suriye’de ise rejim son kırk yıldır hep en kötü senaryo için hazırlık yapmıştı. Devletin yapısı rejimi muhafaza etmek üzere tasarlanmıştı ve aslına bakarsanız devlet ile güvenlik birimleri arasında hiçbir fark yoktu. Esed her ne pahasına olursa olsun, ne kadar sivil hayatını kaybederse kaybetsin sonuna kadar savaşmaya hazırdı.
Sayfa 34 - Fawaz Gerges- Ortadoğu Uluslararası İlişkiler Çalışmaları: Tarih, Teori ve Metodoloji Üzerine Bir Haşiye
Reklam
Suriye’de mezhepçi bir mücadele sürüyor. Ama niçin? Eli kanlı Suriye lideri, muazzam bir güç kullanarak ülkesindeki azınlıkları Sünnilerin kendilerine karşı bir katliam gerçekleştireceğine inandırdığı için. O ve benzerleri bu tarz gerçekdışı ithamlarla mezhepçi duyguları manipüle etmeyi başardılar. Ama şunu hiç unutmayın, gerçek toplumsal ve siyasi mücadeleleri mezhepçiliğe odaklanarak anlayamayız. Büyük jeostratejik ve toplumsal mücadelelere ve bunların, tehdit olarak görülen rakip bölgesel gücünü çıkarlarını sarsmak amacıyla nasıl büyük güçlerce manipüle edildiğine odaklanmamız gerekir.
Sayfa 30 - Fawaz Gerges- Ortadoğu Uluslararası İlişkiler Çalışmaları: Tarih, Teori ve Metodoloji Üzerine Bir Haşiye
İşsizliğin yüksek seviyede olması, gençleri iyi bir eğitim almalarına rağmen işe yaramaz hale getiriyor ve zamanla bu durum bir onur meselesine dönüşüyor. İnsanların eğitim seviyelerindeki yükselişe ekonomik sistem ayak uyduramadığından veya eğitim sistemi ile ekonomi politikaları örtüşmediğinde bu, siyasi taleplere dönüşebiliyor.
Sayfa 199Kitabı okudu
Başlangıçta "Arap Baharı" sürecini İslamcıların ele geçirmek üzere olduğundan dem vuranlar, gelinen noktada, özellikle Mısır'da yaşananlardan sonra bu defa da İslamcılığın bittiği iddiasını dillendirmeye başladılar. Oysa mücadele devam ediyor ve daha uzun yıllar sürecek bu mücadeleden kimin hakim güç olarak çıkacağını şu anda kestirebilmek çok zor. Eğer yaşananların adını koymak gerekirse Arap Ortadoğu'sun da önümüzdeki beş-on yılda oynanacak oyunun adı istikrarsızlık, kaos ve kargaşa, çekişmeci/mücadeleci siyaset, kural tanımaz siyaset olacaktır. Çünkü yerel, bölgesel ve kültürel düzlemde çok şiddetli bir mücadele söz konusu. İçeride milliyetçiler, solcular ve İslamcıları başta olmak üzere toplumsal güçlerin tamamı, devletin kimliğinin ne olacağı -yani ne çeşit bir devlet, ne çeşit bir toplum ve ne çeşit kurumlar olacağı- konusunda birbirleriyle mücadele ediyorlar. Bölgesel düzleme gelince Suudi Arabistan ile İran arasında jeostratejik bir savaş veriliyor ve buna yeni bir bölgesel soğuk savaş diyebiliriz. Bunun da üzerinde Amerika ile Rusya'nın müttefikleri üzerinden yürüttüğü bir mücadele söz konusu. Yani yerel, bölgesel ve uluslararası düzlemde üç ayrı mücadele aynı anda yürüyor.
Sayfa 47 - Fawaz Gerges- Ortadoğu Uluslararası İlişkiler Çalışmaları: Tarih, Teori ve Metodoloji Üzerine Bir Haşiye
Barış, adalet, özgürlük, ilim ve hoşgörü dini olan İslam’ı kendi mensuplarının eliyle bir terör dini haline getirmek 21. yüzyıl siyonizminin en büyük başarısıdır.
Sayfa 545 - Ömer KorkmazKitabı okudu
Reklam
Amerika’nın şeriatla bir sıkıntısı yok, onların çıkarlarına hizmet ettiği sürece…
Sayfa 266 - Mehmet Akif ErsoyKitabı okudu
Mezhepsel hınç ve düşmanlığın dini inançların farklılığından ziyade toplumsal kaynakların paylaşımı üzerinden geliştiğini unutmamak gerekir. Biz zannediyoruz ki inançlar bölgedeki gerilimi arttırıyor; hayır, öyle değil. Bunun ardında aslında kaynak paylaşımı rekabeti yatıyor. İnsanlar mevcut pastadan daha fazla menfaatlenmek, yönetimlerde daha fazla temsil edilmek istiyor. Bunları erişemeyince, devlet de demokratik bir yapıda olmadığından, saldırı altında olduğunu hissettiği mezhebi kimlik birden imkanı çıkıyor. Malumunuz, her insanın birden fazla kimliği vardır; etnik, dini, hatta kabilevi… Bu kimliklerden hangisi daha fazla taarruza uğrayıp zarar görürse, insan o kimliğini öne çıkarma, kendisini o kimlikle ifade etme eğilimine girer. Bu insanın doğasında olan psikolojik bir durumdur. İçinde yaşadığımız bu dönemde de insanlar ezildiğini hissettikleri mezhebî kimliklerini ön plana çıkartıyorlar.
Sayfa 507 - Mehmet Ali BüyükkaraKitabı okudu
Biz kendi hikayemizi dünya sistemindeki dönüşümün merkezine koymayı çok seviyoruz. Ama büyük resimde, Amerikan perspektifinden bakınca Türkiye birinci öncelikli bir stratejik aktör ve faktör değil maalesef. Bu şekilde bahsetmeyerek kimse Türkiye’nin rolünü küçümsemiş, yadsımış, basit bir konuma sokmuş olmuyor. Böyle bir arayış olduğunu da zannetmiyorum. O büyük resimde Türkiye ancak o kadar yer tutuyor, bazen resmi kenarından dahil olabiliyor sadece.
Sayfa 454 - Şaban KardaşKitabı okudu
Devrimler, belirli bir devletin sınırları içerisinde ve belirli bir zaman diliminde gerçekleşmiş olmasına rağmen, aslında kökleri uluslararası olan krizlerin bir ürünüdür. Yine bu devrimsel değişimlerin zeminini hazırlayıp sonuçlanmasını kolaylaştıran bir uluslararası sistemdir…
Reklam
Hâkim yaklaşımları eleştirmek kolaydır. Ama unutmayın, bölgemizi anlamak için içeriden bakan çerçeveler ve yaklaşımlar inşa etmeyi başaramadığımız için aslında bundan kısmen biz de sorumluyuz
Bugün İslam dünyasındaki kargaşanın temelinde, barışı, adaleti ve huzuru önceleyen geleneksel ehlisünnet çizgisinin bozulması olduğu kesindir. Ehlisünnet adına ortaya çıkan birçok cemaat bir grup zamanla meselenin kaynağı haline dönüşmüştür.
Sayfa 511 - Ömer KorkmazKitabı okudu
Türkiye’de din eğitimi oldukça zayıf; buna mukabil insanlarda bir dindarlaşma temayülü, İslami bir hayat yaşama isteği var. Ama mevcut kurumlar iyi bir İslami eğitim verme noktasında son derece yetersiz. Hal böyle olunca insanı kendilerine basit de olsa bir alternatif sunan her akıma ister istemez yönelebilirler.
Sayfa 535 - Ömer KorkmazKitabı okudu
Küresel medya, 1991’de Irak’taki er-Reşid Otelinin terasından seslenen CNN’den Peter Arnett tarafından resmen göreve başlamış oldu. Çöl Fırtınası Operasyonu savaşa bakışımızı değiştirdi. “İyi” bir ölümcül savaşın ilk kez naklen yayınla oturma odalarımıza bir eğlence olarak taşındığı Çöl Fırtınası Operasyonu, aslında insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biriydi. Bu, havai fişeklerin patlatıldığı ve kitlelerin savaşa karşı duyarsızlaştırıldığı ilk savaştı.
Sayfa 345 - Saeed NaqviKitabı okudu