Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği

Bernard Lewis

Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği Posts

You can find Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği books, Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği quotes and quotes, Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği authors, Ortadoğu'nun Çoklu Kimliği reviews and reviews on 1000Kitap.
Türkiye Cumhuriyeti’nde yorumlanışına göre laiklik dinin terk edilmesi ve hatta baskı altına alınması anlamlarına gelmez. Bu, din ile politika arasında, İslami din adamlan ile hükümet mekaniz­ması arasında kesin bir aynlık, kimliğin toplum ve dinden ülke ve millete kayması demektir.
Osmanlı İmparatorluğu çökmüştür, ancak onun son on yılların­ da ortaya çıkan sorunlar hâlâ çözülmemiştir ve Balkanlarla Orta­ doğu’daki Osmanlı halef devletlerinin ve paralel gelişme sürecin­den geçmiş diğer İslam ülkelerinin siyasal yaşamlarını etkilemeye devam etmektedir.
Reklam
Kuşkusuz bu fikir yeni değildir. Klasik İslam hukuk ve politik doktrininde temel bir görüştür ve yirminci yüzyılda milliyetçilerin yıkıcı fikirlerine karşı sık sık kullanılmıştır. Osmanlı sadrazamı Sait Halim Paşa 1917’de şöyle demiştir: “Bir Müslümanın anavata­nı şeriatın hüküm sürdüğü her yerdir.” Aynı fikir daha yakın za­manlarda Ayetullah Humeyni’nin, “İslamiyetin sınırı yoktur,” sö­züyle de tekrarlanmıştır. Diğer bir deyişle İslami kimlik ve sadakat vatandan, milletten ya da milli devletten önce gelir.
On dokuzuncu yüzyıl başlarında Avrupa’nın zorunlu askerlik uygulamasının kabul edilmesi köylüleri de kentlileri de ilk kez ola­rak devlet ve devlet otoritesini uygulayanlarla yakın ve sürekli bir ilişkiye sokmuştur. Halkın bundan önce devlet otoritesi deneyim­leri vergi tahsilatı ve yasaların uygulanmasıyla sınırlı kalmıştı. Bunlarin ikisi de itaat gerektiriyordu.
Müslüman orduları geleneksel olarak aşiretlerden toplanan as­kerlerden ve kölelerden oluşurdu. Bunlardan birincisi genelde kı­sa hizmet süreli gönüllüler; diğeri klasik Memluklardan Osmanlı Yeniçerilerine kadar yabancılardı. Böylece her ikisi de kent ve köy­lü nüfus kitlesinden kopartılmışlardı.
Araplar arasında Türk aleyhtarı duygu ciddi bir boyutta ilk kez Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkmıştır ve bu yabancı etkilerden kaynaklanmıştır: bir yandan milliyetçilik ve bunun sonucunda yabancı Türk hakimiyetinde ezilen çok daha büyük Arap milleti; ve diğer yandan, dış güçlerin doğrudan doğru­ya kışkırtması ve müdahalesi. Bu güçler zamanla Osmanlı İmpa­ratorluğu’nun yıkılmasını ve topraklarının parçalanmasını sağladı­lar. Ve bunu yaparak daha büyük bir Arap milleti değil, bir dizi Arap devleti yaratmış oldular.
Reklam
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.