Her kitaptan olduğu gibi, bu küçük kitaptan da pek çok şey öğrendim. Habil ve Kabil söyleminde Habil'in göçebeliği temsil ettiğini, Sami ve Ari kavramlarının tek bir kişinin hayalgücünün eseri olduğunu vs. Daha önce Modern Türkiye'nin Doğuşu kitabını okumuştum ve o kitabı beğenmiştim. Bunda da beğendiğim detaylar oldu. Kendisi bölge hakkında bir uzman elbette bunu tartışmak doğru değil lakin yine de bazı söylemlerde yeterince dürüst olamadığını düşünüyorum.
Ortadoğu'daki pek çok "kimlik" farkındalığının "kısmen dış baskılarla, çoğunlukla da ithal" enstrümanlarla harekete geçtiğini ifade ediyor olsa da, bu orantının bu kadar net bilinemeyeceğini; fikirlerin ne kadarının dış baskıyla, ne kadarının ise ithal edildiğinin anlaşılmasının bilimsel yöntemlerle mümkün olamayacağını düşünüyorum.
Eğer ki bu yönde iddialarda bulunuyorsa, ya tamamen bilimselliğin dışına çıkıp bir komplo tarih kitabı yazmalı, ya da bilimin sınırları içinde kalmalı diye düşünmekteyim.