En Beğenilen Ortanca kitaplarını, en beğenilen Ortanca sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ortanca yazarlarını, en beğenilen Ortanca yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dışlayarak,uzak durarak, tanımaya bile fırsat bulamadığımız,sorgulamadan düşmanlık ettiğimiz "öteki" üzerinden,yanılgılarımız anlatılıyor kitapta.
Yazar konuyu cesaret,macera ile harmanlanmış ve distopya olarak yazmış.
12 yaş ve üzeri için okunabilir güzel bir kitap.
Kardeşim için (13 yaş) alıp ona okutmadan önce okuduğum bir kitap daha... Genç Timaş'ın çıkardığı, yazarın oldukça sürükleyici kaleme aldığı, soluk soluğa okuyacağınız bir roman. Daha çok 12-15 yaş aralığına hitap ediyor ancak ben de okuduğumda oldukça keyif aldım.
Ailenin en büyük ve en küçük çocuklarına genelde hep ayrı bir davranış biçimi olur: "Ama o en büyüğünüz", "Çünkü o en küçük kardeşiniz." gibi. Ben de bir ortanca olarak, ortanca kardeşim hikayesini okurken Maggie'nin neler yaşadığını, neler hissettiğini bizzat anladım ve şunu da öğrendim gördüğümüz daha doğrusu gördüğümüzü sandığımız hiçbir şeyi görmüyoruz. Bazen insan geç uyanıyor, geç görüyor hep derler ya: "Geç olsun da güç olmasın." diye Maggie sayesinde daha fazla gecikmediler.
Genç Timaş’ın okuduğum heyecanlı kitapları arasına girdi Ortanca.
Kapağından zaten heyecanlı bir kitap olduğu belliydi.
Konusuna gelecek olursak, küçük bir kasabada yaşayan insanlar var ve bu insanlar için ailenin en büyük çocuğu çok önemli. Ailenin en büyük çocuğuysanız hayat size güzel.. her konuda haklısınız, her başarıyı siz elde etmişsiniz, yanlış yapsanız bile bu görmezden gelinebilir..
Maggie bu kasabada yaşayan bir ailenin ortanca çocuğudur, aile içinde ne yaşarsa yaşasınlar her zaman en sevilen büyük kardeşi Jed’dir.
Küçük kardeşi Trig ise küçük olduğu için dokunulmazdır, yani anlayacağınız Maggie ortada kalmış, kendini ispatlama çabası içinde olan, sevilmek istenen küçük bir kızdır.
Bu olaylar savaş zamanında geçmektedir ve bu kasabada yaşayan çocuklar 14 yaşına geldiklerinde savaşa gönderilirler..
Kitabın konusu genel olarak bu.
Yazarın dili çok akıcı ve sadeydi. Kitap kendini hızlıca okuttu ve gerçekten çok heyecanlıydı. Her bölüm sonunda diğer bölüme geçmek için can attım diyebilirim.
Bir şeye körü körüne bağlanmamak gerektiğini, insanın düşünmesini ve düşünerek hareket etmesi gerektiğini anlatan çok çarpıcı kısacık bir hikâyeydi bence.
Genç Timaş yayınevi her kitabında okuyucuya bir ders veriyor zaten.. Ortanca’yı çok sevdim, okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.