Cihan İmparatorluğunun Kurucusu

Osman Beg

Uğur Altuğ

Osman Beg Sözleri ve Alıntıları

Osman Beg sözleri ve alıntılarını, Osman Beg kitap alıntılarını, Osman Beg en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İznik Kuşatması ve Bapheus (KoyunHisar) Savaşı (27 Temmuz 1302)
Bapheus Savaşı Osman'a hanedan kurucusu bir bey ünü kazandırmış, kendisinden sonra oğlu Orhan rakipsiz beylik tahtına geçmiştir. Bu itibarla 27 Temmuz 1302 tarihini Osmanlı Hanedanının, dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin kuruluş tarihi olarak kabul edebiliriz.
Sayfa 138 - İnalcık, "Osmanlı Beyliğinin Kurucusu..." s 509-515Kitabı okudu
"Orhan, 1305'ten beri seferlerde kumandan olarak ordunun başında olduğundan babasının ölümünden sonra sorunsuz bir şekilde beglik tahtına oturmuştur."
Sayfa 151 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Halil İnalcık Der Ki
Koyunhisar / Bapheus savaşı Osman'a hanedan kurucusu bir bey ünü kazandırmış, kendisinden sonra oğlu Orhan, rakipsiz, beylik tahtına geçmiştir. Bu itibarla 27 Temmuz 1302 tarihini Osmanlı hanedanının, dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin kuruluş tarihi olarak kabul edebiliriz.
Sayfa 138 - Kronik Kitap
Söğüt'ün Konumu
Söğüt ucuna gelen savaşçılar yalnız Moğol baskısından kurtulmuyorlar, aynı zamanda gaza dinamiği çerçevesinde organize olmaya başlayan beyliğin operasyonlarında birer gaziye dönüşüyorlardı. Osman Beg'i ve Osmanlıları tarih sahnesine çıkaran en önemli unsurlardan biri de kuşkusuz Söğüt'ün bu üstün konumu olmuştur.
Sayfa 44
Yahşi Fakih geleneğinde, Osman’dan ilk defa 1280’lerin başlarında bahsedilmeye başlanıyor
Resmî bir belge olan Mekece vakfiyesi, Osman zamanında beyliğin gelişmiş bir kul teşkilatına sahip olduğunu göstermesinin yanı sıra haremlik-selamlık şeklinde teşkilatlanmış bir sarayın varlığını da ortaya koyuyor.Bu husus da Osman’ın Yenişehir’de sarayı olduğu şeklindeki rivayetlerin gerçekliğini kanıtlamaktadır.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Dündar’la beylik rekabetine giren Osman,bey seçildikten sonra amcasını bir bakıma vezir mahiyetinde bir danışman olarak yanında bulundurmuştur.Önemli meseleleri danıştığı amcası,genel olarak kendisine karşı muhalif bir tutum içinde görünüyor.Nihayet egemenlik haklarını kısıtlayıcı tavırlar sergileyen amcasını oklayarak öldürecektir.
Şahruh döneminde tekrar beliren Timurlular tehdidi, siyasal bir bunalıma yol açmış ve bu süreç özellikle hânedanın kökenlerine vurgular yapılması yönünde refleksler doğurmuştur. Bu itibarla II. Murad döneminde Yazıcızâde Ali'nin Tevarih-i Âl-i Selçuk'una eklediği, hånedanı Oğuz Hân'a dayandıran şecere, dönemin tarihçilerini de etkileyerek Tevarih-i Âl-i Osman geleneğine yerleşmiş görünüyor. Osmanlı hânedanına etnik, dinî ve politik meşruiyet sağlamak kaygısıyla yapılan bu eklemeler, bir bakıma Yahşi Fakih geleneğinden sapma noktalarını da yansıtmaktadır. Söz konusu tarihlerde Osmanlı hânedanına, yalnızca köken bakımından değil, dini bağlamda da bir meşruiyet zemini yaratma girişimi görülüyor. Hanedanın kökeni Oğuz Hân'ın en büyük oğlu Gün'ün en büyük oğlu Kayı'ya dayandırılırken, diğer yandan da hânedan kurucusu Osman'ın, gelenek içerisine özenle yerleştirilen rüya motifleriyle Tanrı tarafından seçilmiş kişi olduğu kurgusu vücuda getirilmiştir.
Sayfa 26 - Kronik KitapKitabı okudu
"Daha erken devirlere dönecek olursak, Oğuzların Ortadoğu ve Anadolu'ya doğru ilk göçleri XI. yüzyılda ve İran merkezli Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Tuğrul Bey öncülüğü ve organizasyonu altında olmuştur."
"Edebalı'nın kızı Rabia ile evlenen Osman, bu evlilik vasıtasıyla bir bakıma, uc toplumunda büyük bir nüfuza sahip bulunan Vefâiyye mensuplarıyla da bir çeşit ittifak kurmuş oluyordu."
Sayfa 84 - Kronik KitapKitabı okudu
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.