Osmanlı Akdenizi

İdris Bostan

Osmanlı Akdenizi Gönderileri

Osmanlı Akdenizi kitaplarını, Osmanlı Akdenizi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Akdenizi yazarlarını, Osmanlı Akdenizi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
16. yüzyılda Akdeniz egemenliği için iki büyük imparatorluk mücadele ediyordu. Bunlardan biri Akdeniz'e batıdan gelen ve Katolik Hıristiyan dünyasını temsil eden İspanya, diğeri ise doğudan gelen ve İslam dünyasını temsil eden Osmanlılardı. Mücadele alanları ise, Kuzey Afrika ile Orta ve Batı Akdeniz bölgesi idi. Bu mücadele sırasında Osmanlıların Hıristiyan dünyasından müttefikler edinmeye dikkat ettiği görülmektedir. Mesela 1525'te Fransa kralı Kanuni'den, 1588'de ise İngiltere kraliçesi III.Murad'dan İspanya'ya karşı yardım istediklerinde Osmanlılar, Katolik dünya içindeki bu ihtilaftan yararlanmayı kendi siyasetleri açısından önemsediler.
Sayfa 16 - Küre Yayınları
Osmanlı padişahlarının unvanlarında yer alan ve denizleri öne çıkaran bazı ifadeler, onların denizlerdeki hakimiyet alanlarını göstermeye yöneliktir. II.Murad'la başlayan ve Fatih'le devam eden "Sultânü'l-berri ve'l bahr "(Kara ve Denizlerin Sultanı) unvanı İstanbul'un fethiyle Karadeniz ve Akdeniz'e uzanan ve uzak denizlere yönelen bir deniz politikasının varlığına işaret etmektedir.
Sayfa 13 - Küre Yayınları
Reklam
11. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu'nun batı kıyılarına ulaşmaya başlayan Türklerin, karşılaştıkları denizi "batıdaki deniz" manasına "Akdeniz" olarak adlandırmaları, Osmanlıların zaman içinde bunu "bahr-i sefîd", "deryâ-yı sefîd" olarak kayıtlara geçirmesi ve bu denizin tarihinde ilk defa "Cezâyir-i Bahr-i Sefîd/ Akdeniz Adaları" adıyla bir eyalet kurması bu denizi ne kadar benimsediklerinin ve önemsediklerinin bir göstergesidir. Zaman içinde hakimiyet alanları fetihlerle batıya doğru ilerledikçe bu tanım Cebel-i Târık'a kadar olan bütün denizi içine almıştı.
Sayfa 12 - Küre Yayınları
23 öğeden 21 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.