Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü

Barış Ünlü

Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü Gönderileri

Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü kitaplarını, Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü sözleri ve alıntılarını, Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü yazarlarını, Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
238 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Osmanlı Gerçekte Kimdi?
Genel anlamda kullandığı dil itibariyle "ısınamadığım" bir kitap oldu. Kitabın başında Batılı dili ve Batılı yöntemleri eleştiren, kendisi de oryantalizm dahil Batılı tarih anlayışını bilen bir yazar olarak, kullandığı dil fazlaca "Batılı" geldi. Osmanlı İmparatorluğu'nun kendine özgü yapısını bir şeylere benzetmeye
Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun Soykütüğü
Osmanlı - Bir Dünya-İmparatorluğun SoykütüğüBarış Ünlü · Dipnot Yayınları · 201611 okunma
Osmanlı 3. Roma'dır; ama aynı zamanda 2. Selçuk'tur, 3. Abbasi'dir, 4. Sasani'dir, çünkü kurumsal, ideolojik, törensel ve terminolojik devamlılık açıkça ortadadır. Ve bunlar aracılığıyla, belki de 5. Ahameniş ve 10. Akad'dır. Osmanlı aynı zamanda Yakın Doğu ve Akdeniz emperyal geleneklerini verimli ve ikna edici bir şekilde birleştirebilen ilk imp.tur (ve bu, iki gelenek rakip evrensel dinlerin egemenliği altındayken başarılmıştır.).
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Bunlardan en önemlisi, Osmanlı kendisini Bizans'ın devamı olarak görüyordu. Fatih'ten başlayarak, padişahlar kendilerini Sezar ve Romalıların imp.u saydılar. Osmanlılar'a ilham veren ise kesinlikle Roma'ydı. Dolayısıyla İlber Ortaylı Osmanlı'yı 3. Roma, Müslüman Roma olarak görürken haklıdır.
Sayfa 206Kitabı okudu
Dini farklılıklar iktisadi, kültürel ve duygusal değiş tokuşlara kıyasla çoğu zaman ikincildi. Ayrıca bu noktada egemen olan heterodoks İslam'ın rolü de unutulmamalı. Nasıl Hindistan'da İslam'ın yayılışı büyük ölçüde Maveraünnehir'den göçen sufi dervişler eliyle olduysa, Anadolu'da da aynı şekilde birçok Hıristiyan'a heterodoks İslam cazip geliyordu.
Sayfa 169Kitabı okudu
Başarının Yakın Arka Planı
1071'den 13. yüzyıl başlarına kadar Türko-İran'dan ilk göç dalgası, Türkî savaşçıları ve İranlı bürokratlarıyla Anadolu'ya girdi. Bizans bu yeni gelenlere fazla direnemedi ve Batı Anadolu'ya çekildi. Bizans gibi tarihin en büyük ve uzun süreli imp.larından birinin bu ''barbar'' adamlara neden direnemediği tarihçiler için bir tartışma konusu olmuştur. Sorunun kısa cevabı aslında soruda gizlidir. Bizans yenilmiştir çünkü yaşlıdır, yozlaşmıştır (her yaşlı imp. gibi), uygardır, toplumsal eşitsizliği fazladır; barbarlar kazanmıştır çünkü barbardırlar (hem de yeterli sayıdadrılar), asabiyet sahibidirler, üstün savaşçılardır ve topluymsal anlamda çok daha eşitlikçidirler.
Sayfa 164Kitabı okudu
King Mazdak/Mazdek
Siyasetname'deki bir diğer önemli nokta, Sasani'deki Mazdak dini hareketiyle ilgili olan bölümlerdir. Mazdak bir din reformcusuydu ve hayli eşitlikçi görüşleri vardı; Zerdüştçü devlet dininin ve ruhban sınıfının imtiyazlarına muhalefet ediyordu; poligamiye ve hareme karşıydı. Mazdak hareketi Sasani döneminde gaddar bir şekilde bastırılmasına rağmen, egemen sınıfları çok tedirgin etmişe benziyor çünkü yaklaşık 500 sene sonra bile başka imp.ların yöneticileri tarafından hâlâ biliniyor ve tartışılıyordu. Nizamü'l-mülkte konu ile ilgili olarak ancak hayvanlar arasında eşitlik olabileceğini bir sultanla bir köylünün eşit olamayacağını söyler; sonra da eşitlikçi hareketler hakkındaki kadim iftirayı atıp, Mazdak hareketi başarılı olsaydı, kadınların da ortak mülkiyet olacağını ekler.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Gazali'ye göre ''Kâr maksimizasyonu peşinde koşmak günahların en büyüğüdür çünkü insanın yüreğini bu dünyaya zincirlemesi anlamına gelir.''
Sayfa 159Kitabı okudu
''Bir krallık dinsizlik olduğunda yaşayabilir ama zulüm olduğunda devam edemez.''
Sayfa 157Kitabı okudu
Asabiyet dinden önce gelir; din ise asabiyetleri birleştirir ve eğer oluşan birlik yeterli sayıdaysa neredeyse yenilmezdir. Asabiyet: Toplumların ilkellikten uygarlığa doğru ilerlemesini sağlayan temel toplumsal bağdır.
Sayfa 155Kitabı okudu
David Morgan: ''Araplar sonunda İran'ı bir bütün olarak yuttular. Ancak hemen fark ettiler ki, bu birçok anlamda hazmedilemez bir yemekti.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
İslam imp.larında ehl-i kitaplar, yani Hıristiyan ve Yahudiler, korunan halklardı ve bunlara zimmî denirdi. Hukuki, idari ve dini özerklik sağlayan bu anlayış hiç şüphesiz ki Osmanlı millet sisteminin kökenlerini oluşturur. Ancak daha önce de belirttiğim gibi bunu binlerce yıl öncesine götüren tarihçiler de var. Zimmîlerin verdiği cizye vergisinin de Sasani kökenli olması kuvvetle muhtemeldir çünkü Zerdüştlerin ödemediği, ama Hıristiyan ve Yahudilerin ödediği bir kafa vergisi vardır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Marony: ''İslam'ın ne yaptığı''ndan ziyade, ''Müslümanların ne yaptığı''na bakılması gerektiğini'' vurgular.
Sayfa 149Kitabı okudu
Ancak Emevilerle birlikte erken devlet hızlı bir şekilde imp.a evrildi. Patricia Crone'un dediği gibi, Hıristiyanlık ve Budizm'in yayılışı yavaşça olmuştu ama İslam'ınki bir patlamaydı. Birkaç on yıl içinde paganizmden, tek tanrılığa kandaşlıktan devlet yapısına, çölden yerleşikliğe, fakirlikten büyük zenginliklere geçildi. Kimsenin ilgilenmediği bir ''taşra'' dünyanın dikkatini üzerine çekti: ''Bir hocayla şakirtleri bu kadar farklı ortamlarda nadiren yaşarlar. Muhammed'e anlamlı gelen bir şey Muaviye'ye bir şey ifade etmedi.''
Sayfa 148Kitabı okudu
Bundan böyle aşiretler arası savaş yasaktı; saldırganlık içe değil, dışa çevrilmeliydi. Dini şiarlar da yavaş yavaş kandaşlık şiarlarının yerini aldı. Hz. Muhammed dâhil liderlerinin göçebe olmadığı doğrudur; vaha-kentlilerdi ve dış dünyayı ticaret sayesinde iyi biliyorlardı. Ancak gene de aşiret insanıydılar ve asabiyet sahibiydiler.
Sayfa 148Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.