XVI. Yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı toplumunda dogmatik İslami eğilimlerin kuvvetli hale geldiği doğrudur, bu doğmatizm artan bir dindarlığın ya da kent medreselerinin teşvik ettiği kısıtlayıcı dinin, özgür ve sınır-odaklı bir İslam ile yer değiştirmesinin sonucu değildi. BU, DAHA ÇOK SİYASİ ELİTLERİN KENDİLERİNE POLİTİK DESTEK SAĞLAMAK İÇİN İSLAM'I SUİİSTİMAL ETMELERİNDEN KAYNAKLANMAKTAYDI.