undefined Osmanlı Dünyası ve Batı Ekonomisi Sözleri ve Alıntıları
undefined Osmanlı Dünyası ve Batı Ekonomisi sözleri ve alıntılarını, undefined Osmanlı Dünyası ve Batı Ekonomisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı durdurulmuş bir medeniyettir.
Osmanlı dünyasında kesimler arası adaletsizliğe dayalı paylaşıma bağlı uçurumlardan ziyade
istikrar ve denge esas iken, modern Batı kapitalizminin özünde eşitsizlik ve dengesizlik ile sömürgecilik ve emperyalizm sistemin özüyle uyumlu bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Osmanlı dünyasında toprak mutlak mülk sahibi olarak devletin, tasarruf mülkiyeti ise üretici köylünündür.
İnsan ve toplum için asıl olan ahlaktır. Yüksek ahlaklı bireylerden meydana gelen erdemli toplum en önemli idealdir.
Osmanlı memleketinde açlıktan ölen insan neredeyse yok gibidir.
Her medeniyetin bir insan, iktisat ve sistem tasavvuru vardır. Etkisi altında bulunduğumuz modern Bat uygarlığının insan tipi homo economicus (ekonomik insan), iktisat sistemi de
kapitalizmdir. Birey olarak "ekonomik insan" tüm iktisadi faaliyetlerinde (üretim-tüketim-paylaşım) öncelikle kendi çıkarı düşünür. islam medeniyetinin öngördüğü insan tipi ise altruist
(digerkâm) insan tipidir ki bu insan tüm ilişkilerinde ve iktisadi faaliyetlerinde öncelikle "kul hakkına" dikkat eder, kimsenin hakkını hukukunu çiğnemeden üretme ve tüketme eylemine katılır, sahip olduğu her türlü maddi imkanları emanet olarak kabul eder ve bunların kullanımı ve tasarrufundan bir gün hesaba çekileceğine inanarak çıkarını öncelemekten ziyade erdemli bir insan olarak davranır.
Dünyadaki bazı ülkelere, demokrasi getirmek adına doğrudan müdahale etmek ve gerekirse savaş açmak suretiyle binlerce masumun ölümüne neden olmayı ve oradaki kaynakları kontrol etmenin maliyetini o ülkedeki masumlara yüklemeyi her zaman bilimsel olarak açıklama imkanı vardır. Ancak bu açıklamalarda vicdan, izan, irfan yoktur. Bu bakış açılarında akıl ve rasyonalite olabilir ancak ruh yoktur.
Sayfa 45Kitabı okudu
Sahip olduğu ile yetinmeyen, sürekli daha fazlasını isteyen modern insan ve toplum yapısı iktisadi ve sosyal alandaki dengeyi bozduğu gibi çevre ve doğayı da tehdit ediyor.
İnsanlar birbirine emanettir.
Yılda açlıktan ölen insan sayısı 9 milyon
civarında iken 3 milyara yakın insan ise obezdir. Yani bir tarafta açlıktan ölen milyonlarca insan varken diğer tarafta aşırı tokluktan hasta olan milyarlarca insanın var oldugu bir iktisat sistemi ve medeniyet dünyasında yaşıyoruz.
Halil İnalcık Osmanlılar’ın gaza ruhu ile batıya doğru ilerleyerek olabildiğince maddiyattan uzak manevi amaçlarla hareket ettiklerini ve fetihlerde gaza ruhunun belirleyici bir rol oynadığını
ortaya koymuştur.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!" anlayışıyla hareket eden Osmanlılar müslim-gayrimüslim ayrımı yapmadan, her insana ve her aileye geçimini temin edebilecek ve insanca yaşayabilecek bir ortam hazırlamayı iktisadi sistemlerinin önemli bir önceliği olarak hayata geçirmeye çalışmışlardır.