Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler

Erhan Afyoncu

En Eski Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı isyanları ve darbelerinin tarihi Fatih'in ilk hükümdarlığındaki 1446 Buçuktepe İsyanı ile başlar ve imparatorluğun son dönemlerine kadar gelir. Neredeyse Fatih Sultan Mehmed'den sonra isyanla yüzleşmeyen Osmanlı padişahı yok gibidir. 36 Osmanlı padişahından 12 tanesinin darbe ile tahtını kaybetmiş olması bu gerçeği yansıtmak için yeterlidir. Buna başarısız olan darbe girişimleri veya devlet adamlarının katledilmesi ile sona eren isyanlar eklendiğinde karşımıza hiç de iç açıcı olmayan bir manzara çıkar.
Cellatlar, âdet üzere kendilerine verilen maktullerin elbiselerini arabalarla Bitpazarı’na taşıyıp burada sattılar
Reklam
Osmanli sultanları birer evliya diye bize taktim etti resmi tarih. III. Mehmet 29 yaşında Saruhan Sancak Beyliği’nden gelip tahta çıkmış, 1603’te 38 yaşında ölmüştür. Saraya geldiği ilk günün gecesinde en büyüğü 13 yaşında olan 19 erkek kardeşini Nizam-ı Âlem ve Kanunname’yi Âl-i Osman adına boğdurtmuştur. Aslında III. Murad’ın bu sevgili oğlu, çok iyi yetiştirilmiş ve tahta valilikten gelen son şehzadedir
Devşirme sistemi:
I. Murad’ın veziri Çandarlı Kara Halil ile devlet adamlarından Kara Rüstem devletin ihtiyaç duyduğu merkezi orduyu bu esirlerden meydana getirmeyi düşündüler. Kanun gereği esirlerin beşte biri padişahın hakkı olduğundan uç beylerine aldıkları esirlerin beşte birinin padişaha gönderilmesi emredildi. Esirler merkeze gönderilmeden önce hizmet edebilecek duruma gelmeleri için Anadolu’daki Türk ailelerine verilerek burada İslamiyet’in esaslarını ve Türkçe konuşmayı öğrenmeleri sağlandı. Burada üç, dört yıl gibi kısa bir sürede istenilen düzeye gelen esirler kapıkulu ocaklarının temellerini oluşturmuşlardı.
Kapıkulu ocağına girecek özelliklere sahip olanlar acemioğlanı adıyla Anadolu’daki Türk köylülerin yanına gönderilerek, eğitimlerini tamamladıktan sonra yeniçeri ocağının ihtiyacına göre ocağa alınırlardı. Padişahın sarayında çalışabilecek veya kapıkulu süvarisi olabilecekler ise içoğlanı adıyla İstanbul, Edirne, Galatasaray ve İbrahim Paşa Saraylarına gönderilerek, yaklaşık iki ila yedi senelik bir eğitimden sonra ya padişah sarayında, ya da süvari ocağında göreve başlarlardı.
Neredeyse Fatih Sultan Mehmet’den sonra isyanla yüzleşmeyen Osmanlı padişahı yok gibidir. 36 Osmanlı padişahından 12 tanesinin darbe ile tahtını kaybetmiş olması bu gerçeği yansıtmak için yeterlidir.
Reklam
İlk isyan ve 2. Muradın tekrar tahta çıkışı:
Yeniçeriler, Şehabeddin Paşa’yı öldürmek için evini bastılar, ancak paşayı elegeçiremediler. Paşanın evini yağmaladıktan sonra Edirne’ nin doğusunda bir tepeye çekildiler.Yıldırım Bayezid’in oğlu olduğu iddia edilen ve İstanbul’da bulunan şehzadenin yanına gidecekleri tehdidini savurdular. İsyan, yeniçerilerin maaşlarına yarım (buçuk) akçe zam yapılarak yatıştırılabildi. Ayaklanmanın asıl sebebi ise Çandarlı Halil Paşa’nın, II. Murad’ı tekrar tahta geçirmek istemesiydi. Nitekim isyan karşısında genç hükümdarın zor duruma düşmesi üzerine, II. Murad Manisa’dan Edirne’ye davet edildi ve gelişi genç padişaha bildirilmedi. II. Mehmed bir av partisine çıkarılarak oyalandı. II. Murad, Edirne’ye geldikten sonra yeniçerilerin onayını alıp, tahta çıktı. Oğlunu da Manisa’ya vali olarak gönderdi.
“Bu edepsizlik sizin aklınızın kusurudur.”
Fatih Sultan Mehmed ikinci defa tahta geçtikten sonra 1451’de Karaman seferine çıktı. Osmanlı ordusunu karşısında gören Karamanoğlu aman dileyince Fatih, Osmanlı topraklarına geri döndü. Genç sultan Bursa’da iken yeniçeriler sefer bahşişi isteriz diye kazan kaldırdılar. Yolun iki tarafında silahlı saf tutan yeniçeriler, Fatih’e “Padişahımızın ilk seferidir, kullara ihsan gerek” dediler. Askerin bu davranışından oldukça rahatsız olup incinen Fatih, 10 kise akçeyi askere dağıtıp ortalığı sakinleştirdi. Ardından Yeniçeri Ağası Kurtçu Doğan’ı falakaya yatırtıp, görevinden azletti. Yerine Mustafa Bey’i yeniçeri ağası yaptı. Yeniçeri subayları da Fatih’in öfkesinden nasiplerini aldı. Yayabaşlarinı çağırıp, “Bu edepsizlik sizin aklınızın kusurudur” diyerek onlara yüzer sopa vurdurdu ve görevlerinden azletti.
İstanbul'da ilk isyan:
Askerler, birkaç gün sonra II. Mehmed’in öldüğünü her nasılsa öğrendiler ve ellerine geçirdikleri balıkçı tekneleriyle İstanbul’a akm ettiler. Özellikle kapıkulu askerleri İstanbul’da, devrin kaynaklarında “fetret günleri”, “yeniçeri başın keser” gibi sözlerle ifade edilen ve Tarihçi Neşrî’ nin benzetmesiyle “aç kurt koyuna nasıl koyulursa İstanbul’a oyly koyularak” büyük bir yağma başlattılar. Şehzâde Bayezid taraftarları askerin isyanını destekliyorlardı. Şehzâde Bayezid’in tahta çıkmasında en büyük engel olan Cem Sultan taraftarı Veziriazam Karamanî Mehmed Paşa konağında saklanmak zorunda kaldı. Ancak fazla bir süre geçmemişti ki, sokaklarda “Bayezid çok yaşasın” diyerek dolaşan askerler, Mehmed Paşa’nın konağını bastılar, divânhanede saklanan paşayı bulup parçaladılar ve kesik başını bir mızrağın ucuna takarak şehrin sokaklarında dolaştırduar; konağını da yağmalayarak tüm malına el koydular. Ardmdan da birçok zenginin evini yağmaladılar.
Yavuz Sultan Selim
Tahta geçme sistemindeki belirsizlik yüzünden Osmanlı tarihindeki en ilginç taht mücadelelerinden biri II. Bayezid ile oğlu Yavuz ünvanlı Şehzâde Selim arasında yaşanmıştı. Osmanlı tarihinde ilk defa bir evlat,babasını askerin zoruyla tahttan indirip yerine hükümdar seçilmişti. Ayrıca Sultan Selim isyan edip başarılı olan ilk ve son şehzâde, II. Bayezid de İstanbul başkent olduktan sonra zorla tahttan indirilen ilk padişah oldu.
Reklam
Çaldıran zaferi sonrası..
Tekrar isyan eden asker Vezir Piri Mehmed Paşa ve padişahın hocası Halimi Çelebi’ nin evlerini basıp, mallarını yağma etti. Bu durum üzerine canı sıkılan Yavuz Sultan Selim, veziriazam Dukakinzâde Ahmed Paşa’yı bizzat hançerledi. İstanbul’a döndükten sonra da yeniçeri subaylarını tahttan çekileceğini söyleyerek sıkıştırdı ve bazı isimler aldı. Bunun üzerine divan-ı hümâyünun önünde Tacizâde Cafer Çelebi, İskender Paşa ve Sekbanbaşı Balyemez Osman Ağa’nın boyunlarını vurdurttu.
IV. Murad taraftarı olan Yeniçeri Ağası Köse Mehmed Ağa, yeniçerileri sipahilerin emellerine alet olmaktan uzak tutmayı başardığı gibi, olan biteni padişaha da haber vererek gafil olmamasını sağladı. Rum Mehmed ile Köse Mehmed Ağa’nın gayretleri sayesinde Istanbul yeni bir II. Osman vak’asından kurtuldu. IV. Murad, tüm hükümdarlığı boyunca zorbaların devleti ne hale düşürdüklerini hiç unutmadı ve bu yüzden en küçük bir ihmali veya asayişsizliği en ağır şekilde cezalandırdı.
Sultan İbrahim’in öldürülmesinin üzerinden fazla bir zaman geçmeden İstanbul’da bu sefer daha büyük bir askerî isyan patlak verdi. Veziriazam Sofu Mehmed Paşa’nın devlet kurumlarındaki aksaklıkları gidermek için yaptığı bazı icraatlarından ve Kethüda Mehmed Ağa’nın hapishanelerdeki birkaç suçlu sipahiyi katletmesiyle “Bizi kırmaya başladılar. Sonra sıra size de gelir” diyerek rahatsızlıklarını dile getiren sipahiler 25 Eylül 1648’de Üsküdar’da isyan bayrağını açtılar. Aslında sipahilerin isyan etmesinin en önemli nedeni gerekli terfılerin yapılmamasıydı.
258 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.