Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı Modernleşmesinin Kökleri

Mümtazer Türköne

Osmanlı Modernleşmesinin Kökleri Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Modernleşmesinin Kökleri sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Modernleşmesinin Kökleri kitap alıntılarını, Osmanlı Modernleşmesinin Kökleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hükümetler halk için mevzû olup yoksa halk hükümet için mahluk değildir." Sadık Rıfat Paşa
Sayfa 61 - Sadık Rıfat Paşa Tanzimat'ın bir numaralı teorisyenidir.Kitabı okudu
Avusturya şansölyesi Metternich'in Tanzimat görüşleri;
"Osmanlı İmparatorluğu yaşamak ve yükselmek için dahili idaresinin nizam ve tekâmül unsurlarını kendi öz mevcudiyetinde aramalıdır. Bundan sonradır ki, ancak hariçten bulabileceği faideli şeyleri ve fakat İslamî şekilleri muhafaza ve bunların dahilinde kalmak şartıyla hariçten alınacak kaidelerin herşeyden evvel esaslarında doğru olanlarını inceden inceye tedkik etmelidir. Osmanlı İmparatorluğu, omuzlarına çöken büyük fenalıklara bir çare bulabilmek için muazzam ve devamlı gayret ve ihtimamlara muhtaçtır. Bu büyük eserin vücuda getirebilmesi yapılacak işlerin millî örf ve an'anenin ruhuna uygun olabilmesi ve bu teşebbüslerin bunlara tetâbuk edebilmesi ile mümkün olacaktır. Hakikaten münevver olan fertler, Avrupa medeniyetinde, Osmanlı Devleti'nin ihtiyaçlarına uygun hususları araştırıp bulmalıdır. Fakat bunları memleketlerine Fransız, İngiliz, Rus veya Avusturyakârî tatbik etmemelidirler. Kuvvetli olmak isteyen bir devlet herşeyden önce kendine benzemelidir. Bu lüzumu iyice takdir ederse çok kudretli kalabilir... Kendimize tatbik ettiğimiz ve bu suretle kıymet ve ehemmiyetini bildiğimiz bu düsturu Hükümet-i Osmaniye'ye arz ve binnetice onun Müslüman kalmasını arzu etmekle bu devletin bekâ ve itilasına ne dereceye kadar doğruluk ve samimiyetle merbut bulunduğumuzu hiç şüphe yok isbat etmiş oluyoruz."
Reklam
Daîre-i adalet
Adldir mûcib-i salâh-ı cihan Cihan bir bağdır dîvarı devlet Devletin nâzımı şeriattır Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk Mülk zapt eyleyemez illâ leşker Leşkeri cem edemez illâ mal Malı cem eyleyen râiyettir Râiyeti kul eder pâdişah-ı âleme adl
Osmanlı Devleti, reform programlarına zarurî olarak müracaat ettiği çöküş döneminde bile devasa bir imparatorluktur. Arkasında şanlı bir mazi ve yakın zamanda yaşanmış bir “altın çağ” vardır. Modernliğin gün yüzüne çıktığı Batı’ya karşı, hâlâ güçlü bir şekilde yaşattıkları üstünlük duygusuna sahiptirler. Bu üstünlük duygusu ile geçmişte yürüttükleri ve özellikle teknolojik alanda yoğunlaşan kültür alışverişi, nisbeten yumuşak ve komplekssiz bir ilişkiyi, Batı’yı güçlü yapan sırların keşfi için girişilen çabayı ve bu çabanın reformlara dönüştürülmesini mümkün kılmıştır.
Koçi Bey;
"Nasihat ile asker zaptolunmaz, iltifat ile düzeltilmesi mümkün olmaz. Bu asrın askeri öyle bir askerdir ki, aydan aya bütün maaşları verilse, herbirinin bütün levâzım ve mühimmatı devlet tarafından görülse, herbiri çeşitli lütuflara garkedilse, bütün bilginler ve şeyhler bir yere gelip nasihat eylese ve "İslâm padişahının emrine aykırı hareket etmek din ve nikaha zarardır" deseler, birinin de kulağına girmez ve zerre kadar faydası olmaz. Velhasıl insanoğlu, kahr ile zaptolunur, yumuşaklıkla olmaz."
Tanzîmat Fermanı Şeriat’e çok ısrarlı atıflar yaparak başlar: Osmanlı Devleti kuruluşundan beri Kur’ânî hükümlere ve şer’î kanunlara tam anlamıyla riayet ettiği için devlet güçlenmiş halk refah ve mamuriyet içinde olmuştur. Ancak son 150 senedir çeşitli sebeplerden dolayı şeriat’e ve “kavanin-i münifeye” uyulmadığı için kuvvet zayıflığa, mamuriyet de fakirliğe dönüşmüştür. Halbuki “kavanin-i şer’iyye” ile idare edilmeyen memleketlerin payidar olamayacağı bellidir. Osmanlı Devleti’nin arazisi verimlidir, halkı kabiliyetlidir. Bunların harekete geçirilmesi için gerekli ortam sağlanırsa beş-on sene zarfında büyük bir ilerleme kaydedilebilir. Bu ortamın sağlanması için Padişah bazı “kavaid-i cedîde vaz ve tesisi”ne lüzum görmüştür.